Türkiye’nin yerli savunma sanayisi gelişirken, savunma harcamalarının GSYİH’ye oranı yüzde 1,5’e geriledi ve ülke ekonomisine katkı sağlandı.
Türk savunma sanayisi, yerli ve milli çözümlerle askeri harcamaların GSYİH’ye oranında önemli bir düşüş sağladı. Son yıllarda savunma sanayisinde yerli üretim oranlarının artması, hem maliyetlerin azalmasına hem de Türkiye’nin dışa bağımlılığının azalmasına katkıda bulundu. 2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin savunma harcamalarının GSYİH’ye oranı yüzde 1,5’e kadar geriledi.
Savunma Harcamalarının Azalması
2000'li yılların başında Türkiye’nin savunma harcamaları GSYİH’nın yüzde 3,8’ine kadar çıkmıştı. Ancak yerli üretim kapasitesinin artmasıyla, bu oran yıllar içinde önemli ölçüde düştü. 2023 yılında savunma harcamaları 17 milyar dolara yükselmiş olmasına rağmen, GSYİH’ye oranı yüzde 1,5’e geriledi. Bu başarıda, yerli ve milli savunma teknolojilerinin geliştirilmesi büyük rol oynadı.
Yerli ve Milli Savunma Teknolojileri
Türkiye’nin savunma sanayisi millileşme süreci ile kritik askeri teknolojiler yurt içinde üretilmeye başlandı. Bayraktar TB2, Akıncı, Anka gibi İHA ve SİHA projeleri başta olmak üzere, zırhlı kara araçları, milli gemiler, radar sistemleri ve füze teknolojileri gibi stratejik ürünlerin yerli üretimi, ithalat maliyetlerini düşürdü ve dışa bağımlılığı büyük ölçüde azalttı.
Yerlilik Oranındaki Artış
2002 yılında yüzde 20 olan savunma sanayisindeki yerlilik oranı, 2023 yılı itibarıyla yüzde 75-80 seviyelerine ulaştı. Bu, Türkiye’nin askeri ve stratejik özerkliğini artırırken, savunma ihracatını da büyük ölçüde geliştirdi. Savunma ihracatı 2002’de 250 milyon dolarken, 2023 yılında 5,5 milyar dolara çıktı.
Ekonomiye ve Güvenliğe Katkı
Yerli üretim, Türkiye’nin sadece savunma maliyetlerini düşürmekle kalmadı, aynı zamanda stratejik bağımsızlık kazanmasına da katkı sağladı. Bu gelişmeler, Türkiye’nin savunma sanayisini küresel arenada daha güçlü bir aktör haline getirdi ve ekonomiye önemli katkılar sağladı.
