Mersin’de sahile yakın küçük bir adacığın üzerine kurulan Kız Kalesi’nin kıyıya uzaklığı 600 metredir. Denizdeki mağrur duruşuyla asırlara meydan okuyan Kız Kalesi; kale içinde bulunan yazıttan anlaşıldığı üzere 1199 yılında inşa edilmiş. Kaleyi I.Leon adlı bir kral yaptırmıştır.
Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yaklaşık 60 yıl sonra 1361 yılında Kız Kalesi, Kıbrıs Krallığı’nın eline geçmiştir. O dönemin tarihçileri Roma İmparatorluğu döneminde kaleyi korsanların barınak olarak kullandıklarını anlatmaktadır. Deniz içerinde bulunan Kız Kalesi (Korikos) Bizans ve Ermenilerce de oldukça önemsenmiştir.
Mersin Arkeoloji Müzesi kale içerisinde zaman zaman temizlik kazıları yapmıştır. Bu kazılar sırasında kale içinde yeni yapılar keşfedilmiştir. Kalede yer yer mozaikler ve taban mozaikleri bulunmaktadır. Kale dönemin mimarisine uygun olarak inşa edilmiş, anlaşıldığı kadarıyla tarih içinde tadilatlar görmüştür.
Kız Kalesi, Mersin’e gidildiğinde mutlaka gezilmesi gereken yerlerden biridir. Her ne kadar tarihi bir eser olsa da deniz içerisinde yer alan yaklaşık on asırlık bu eser, masmavi deniz içerisinde zaptettiği küçük adadaki mağrur, duruşuyla sizleri tarihin derinliklerine götürecektir.
Kız Kalesi’nin de elbette bir hikayesi var. Her ne kadar İstanbul’da bulunan Kız Kulesi efsanesi ile örtüşse de dilden dile aktarılan bu efsaneye göre, zamanın kralı, çok sevdiği kızının geleceğini öğrenmek maksadıyla bir falcıya danışır. Falcı krala kızının bir yılan tarafından sokulmak suretiyle öldürüleceğini söyleyince kızını korumak isteyen kral denizin içine bu kaleyi yaptırmış. Ancak efsaneye göre kral kızına bir sepet üzüm gönderir ancak üzüm sepetinin altına saklanan yılan kızı sokarak öldürür.
