ANKARA (AA) - AÇA tarafından yayımlanan rapora göre, Avrupa, kirlilik, nehirlerin fiziksel özellikleri ile doğal akışında meydana gelen değişiklikler, su kaynağından suyun çekilmesi ve iklim değişikliği nedeniyle gelecekte "sürekli yeterli ve iyi kalitede suya" sahip olamayabilir.

İsrail'in 412 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 44 bin 56'ya yükseldi İsrail'in 412 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 44 bin 56'ya yükseldi

2015'ten bu yana yüzey sularının iyileştirilmesi hususunda "çok az ilerleme" kaydedilirken, 2021'e kadar geçen sürede yüzey sularının sadece yüzde 37'si "iyi" veya "yüksek" ekolojik statüye ulaştı.

Buna ek olarak, plastik, tekstil ve elektronikte yaygın olarak kullanılan insan yapımı kimyasal bileşikler gibi uzun ömürlü maddelerin yol açtığı kirlilik göz önüne alındığında, yüzey sularının yalnızca üçte biri "iyi" kimyasal statüye sahip.

İçme suyunun önemli bir kaynağı olarak kabul edilen yer altı suları yüzey sularına kıyasla daha iyi durumda olsa da pestisitler ve besin kirliliği endişe kaynağı olmaya devam ediyor.

Avrupa'da su ekosistemlerindeki biyoçeşitlilik krizinin iklim değişikliği ve insan faaliyetleri nedeniyle daha da kötüleşmesi beklenirken, Birliğin 2027'ye kadar yüzey ve yer altı sularını iyi statüye ulaştırma hedefine ulaşması ise "mümkün görünmüyor."

AB'nin "su yönetimi" uygulamaları iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmak için "yetersiz" bulunurken, "Avrupa'nın su direncini arttırmak için acil eylem gerektiği" ve daha etkili adımlar atılması çağrısı yapıldı.

Su stresi

Bir ülkede kişi başına düşen yıllık su miktarının 1700 metreküpün altına düşmesiyle ortaya çıkan su stresi, her yıl Avrupa topraklarının yüzde 20'si ile nüfusun yüzde 30'unu etkiliyor.

Su stresinin başlıca nedenleri arasında AB'deki su tüketiminin yüzde 59'unu oluşturan tarım faaliyetleri ile aşırı su kullanımı, kentsel atık su, su kütlelerinin fiziksel özelliklerinde ve akışlarında meydana gelen değişiklikler ile kirlilik gösteriliyor.

Su kıtlığı

AB nüfusunun yüzde 38'i ve topraklarının yaklaşık üçte birinin su kıtlığı riskiyle karşı karşıya olduğu tahmin ediliyor.

Özellikle Akdeniz bölgesinde şiddetli ve uzun süreli kuraklıklar yaşanırken, Orta Avrupa ülkeleri, Baltıklar ve Balkanların büyük bölümünde ise durumun alarm verdiği gözlemlendi.


Muhabir: Melike Pala

Kaynak: aa