Lafarge davasına dahil olan Sherpa'nın avukatı Anna Kiefer, şirket yöneticilerinin hakim karşısına çıkarılacak olmasına ilişkin AA muhabirine açıklamada bulundu.
Kiefer, "Bu, bir zafer adımı çünkü (Sherpa'ya göre) ilk kez bir Fransız şirketi ve yöneticileri, terörist grupların finansmanı konusunda yargı önünde hesap vermek zorunda kalacak." ifadesini kullandı.
"Uluslararası şirketler, hukukun üstünde değildir." diyen Kiefer, Lafarge'ı işaret ederek, "faaliyetleri ile terörü finanse eden ve yabancı ülkedeki çatışmaları besleyenlerin bu eylemlerinden sorumlu tutulması gerektiğini" vurguladı.
Kiefer, yaklaşık 8 yıldır süren soruşturmanın ardından Lafarge ve yöneticilerinin terör örgütünü finanse etmekten yargılanacak olmasının davacı taraflar için halihazırda bir "zafer" olduğunu ancak" insanlığa karşı suçlara ortaklık etmek"ten de yargılanmalarının gerektiğini dile getirdi.
Sanıkların terör örgütünü finanse etmekten yargılanacakları davanın dosyasının, şirkete yöneltilen "insanlığa karşı suçlara ortaklık" suçlamasını içermediğini belirten Kiefer, bu konudaki soruşturmanın sürdüğünü kaydetti.
Lafarge’ın Suriyeli çalışanlarının şirkete karşı "terör örgütünü finanse etmekten" açılan davada tazminat talebinde bulunamayacağını anlatan Kiefer, bunun ancak "insanlığa karşı suçlara ortaklıktan" yargılama yapılması halinde gerçekleşeceğini söyledi.
Kiefer, "Bizim için en önemli şey, Lafarge’ın bu (terör) grupların gerçekleştirdiği eylemlerdeki suç ortaklığının tanınmasıdır." dedi.
Lafarge, terör örgütünü finanse etmekten yargılanacak
Sherpa ile Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR), Lafarge'ın Suriye'deki faaliyetleri kapsamında yürütülen soruşturmaya ilişkin 16 Ekim'de ortak açıklama yapmıştı.
Açıklamaya göre, soruşturmadan sorumlu 3 sorgu hakiminin, Lafarge grubunun ve şirketin 4 eski yöneticisinin, terör örgütünü finanse ettikleri ve terör örgütleri DEAŞ ve Nusra Cephesi ile her türlü finansal ve ticari ilişkiyi yasaklayan Avrupa Birliği'nin (AB) ambargosunu ihlal ettikleri suçlamalarıyla yargılanmasına karar verilmişti.
AA, Lafarge'ın DEAŞ'ı finanse ettiğini kanıtlayan belgeleri yayımlamıştı
Anadolu Ajansı, 7 Eylül 2021'de Fransız şirketi Lafarge'ın, terör örgütü DEAŞ'ı Fransız istihbaratının bilgisi dahilinde finanse ettiğini kanıtlayan belgeleri yayımlamış, bu belgeler, dünya genelinde geniş yankı bulmuştu.
Belgelere göre Lafarge, terör örgütü DEAŞ ile ilişkisi konusunda Fransız istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdi. Fransız istihbarat ve devlet kurumları, Lafarge'ı terörü finanse ederek insanlığa karşı suç işlediği konusunda uyarmadı ve bu durumu gizli tutanaklarda itiraf etti. DEAŞ, Lafarge'dan aldığı çimentoları sığınak ve tünel yapımında kullandı.
Şirket hakkında Haziran 2017'de açılan soruşturma kapsamında Lafarge'ın Yönetim Kurulu Başkanı Bruno Lafont'un da aralarında bulunduğu bazı üst düzey yöneticiler, "teröre finansman sağlamakla" suçlanmıştı.
Haziran 2018'de şirkete yöneltilen "insanlığa karşı suçlara ortak olmak" suçlaması, Kasım 2019'da düşürülmüştü.
Davaya müdahil sivil taraflar, yolsuzlukla mücadele sivil toplum kuruluşu Sherpa ile Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi, suçlamanın düşürülmesine itiraz ederek Yargıtaya başvurmuştu.
Fransa Yargıtayı, 7 Eylül 2021'de Lafarge'ın Suriye'de DEAŞ'lı teröristleri finanse etmesi nedeniyle "insanlığa karşı suça ortak olmak" suçlamasının yöneltilebilmesinin önünü açan kararı almıştı.
Paris Temyiz Mahkemesi de 18 Mayıs 2022'de Suriye'de terör örgütü DEAŞ'a finansman sağladığı AA'nın ulaştığı belgelerle ispatlanan Fransız çimento şirketi Lafarge'a "insanlığa karşı suça ortak olduğu" iddiasıyla soruşturma açılmasını onaylamıştı.
Ocak ayında Fransız Yargıtayı, çimento devi Lafarge'a yöneltilen "insanlığa karşı suça ortaklık" suçlamalarının düşürülmesine ilişkin talebi reddederek soruşturmanın devamına karar vermişti.