VaticanNews sitesinin haberine göre Parolin, Papalık Gregoryen Üniversitesi'nde bir konferansa girişi sırasında, gazetecilerin soruları üzerine ABD'deki başkanlık seçimlerini Trump'ın kazanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Seçimi kazanan Trump'a iyi dileklerini ileten Kardinal Parolin, "Görevinin başlangıcında kendisine bol miktarda bilgelik diliyoruz. Her şeyden önce tüm ülkenin başkanı olmak için çalışması gerektiğine, dolayısıyla bu dönemde çok net bir şekilde hissedilen kutuplaşmanın üstesinden gelmesi gerektiğine inanıyorum." diye konuştu.

Kardinal Parolin, "Vatikan adına yeni ABD Başkanının dünyayı kana bulayan mevcut çatışmalarda gerçek manada bir yumuşama ve barıştırıcı bir unsur olması umudunu" dile getirdi.

Trump'ın seçim kampanyası döneminde "yeni savaş başlatmayacağı ve mevcut savaşları durduracağı" yönündeki açıklamalarına atıfta bulunan Parolin, "Umuyoruz, umuyoruz. Onun da sihirli bir değneği olduğunu düşünmüyorum." dedi.

Bir gazetecinin "Ukraynalıların ve Filistinlilerin barışın onlar pahasına olacağına dair kaygıları olduğu" hatırlatması üzerine Parolin, yeni başkana süre tanınması ve bazı şeylerin bekleyip görülmesi gerektiğini belirterek, "Göreceğiz. Bunlar hakkında bir açıklama yapmak zor, ne önerilerde bulunacağını göreceğiz. Örneğin meşhur söz: 'Ertesi gün savaş bitecek.' Ama nasıl? Hiç kimse bunu söyleyemedi ve o dahi bunun nasıl yapılacağına dair somut işaretler vermedi. Şimdi göreve geldikten sonra ne önereceğini görelim." ifadelerini kullandı.

ABD'de Trump'ın zaferi Avrupa basınında geniş yer buldu ABD'de Trump'ın zaferi Avrupa basınında geniş yer buldu

Trump'ın kampanya döneminde göç konusunda söylediği sözler için de Kardinal Parolin, Papa Franciscus ve Vatikan'ın bu konudaki tutumunun son derece açık olduğunu aktararak, "Biz, göçmenlere yönelik akıllıca bir politikadan yanayız ve dolayısıyla aşırılıklara varmamalıyız. Papa bu konuda çok kesin, çok net işaretler verdi. Sorunu insani bir şekilde ele almanın ve çözmenin tek yolunun bu olduğuna inanıyorum." yorumunu yaptı.

Göç hususunda farklılıklar olsa da yaşamın savunulması ve kürtajın kınanması gibi konularda benzer yaklaşımların olduğunu kabul eden Parolin, yaşamın savunulmasının önemli olduğunu ancak buna yönelik kutuplaşmadan uzak politika izlenmesini önerdi.

Muhabir: Barış Seçkin

Kaynak: aa