TEKNOLOJİ

Sosyal Medya ve Toplumsal Kutuplaşma Üzerine Uzman Görüşü

Eğitimci sosyolog İpek Coşkun Armağan, sosyal medyada yayılan önyargılı paylaşımların, zamanla toplumda kutuplaşmayı artırarak derin yargılara dönüştüğünü belirtti.

Abone Ol

💬 Sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler, toplumsal kutuplaşmayı derinleştiriyor. Eğitimci sosyolog İpek Coşkun Armağan'ın bu önemli uyarılarına kulak verin! #SosyalMedya #Manipülasyon #ToplumsalKutuplaşma

Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü ve sosyolog İpek Coşkun Armağan, sosyal medyanın toplumsal algılar üzerindeki etkisi hakkında önemli uyarılarda bulundu. AA muhabirine verdiği röportajda, Armağan, özellikle sosyal medyada yayılan manipülatif içeriklerin, önyargıların pekişmesine ve toplumsal kutuplaşmanın derinleşmesine neden olduğunu vurguladı.

Armağan, sosyal medya platformlarında olayların henüz netleşmeden önce manipülatif içeriklerin hızla yayıldığını belirterek, bu tür içeriklerin farklı sosyal gruplara karşı ön yargıları pekiştirdiğini ve toplumsal birlikteliği zedelediğini ifade etti. Özellikle belli gruplara karşı yapılan küçümseyici paylaşımlar ve suçlamaların ciddi sosyal sorunlara yol açtığını söyledi.

Ön Yargılar Yargıya Dönüşüyor

Sosyal medya içeriklerinin çoğunun farklı sosyal, dini veya etnik gruplara yönelik önyargıları beslediğine değinen Armağan, bu önyargıların zamanla yargıya dönüştüğünü ve toplumsal kutuplaşmayı tetiklediğini belirtti. Armağan, "Ön yargılar zamanla yargıya, yargılar ise normlara dönüşüyor ve toplum içinde iletişim engellerine neden oluyor," dedi. Ayrıca, bu tür önyargılı bakış açılarının, bireyler arasındaki empati ve dayanışma duygularını zayıflattığını vurguladı.

Gazetecilik ve Dedikoduculuk Arasındaki İnce Çizgi

Armağan, gazetecilik ve dedikoduculuk arasında net bir çizgi olması gerektiğini, ancak sosyal medya platformlarında yapılan haberlerin büyük bir kısmının dedikodular üzerine inşa edildiğini belirtti. Bu tür yanlış bilgi ve manipülasyonun sosyal psikolojiye zarar verdiğini ve toplumsal infiallere yol açabileceğini söyledi.

Sosyal Medyada Nelere Dikkat Edilmeli?

Sosyal medya kullanıcılarının manipülatif içeriklerden korunmak için sınırlarını iyi belirlemesi gerektiğini vurgulayan Armağan, şu tavsiyelerde bulundu: "Sosyal medyada manipülasyon hissettiğiniz anda durmalısınız. Bu tür içerikler psikolojimizde derin izler bırakabilir. Resmi haber kaynaklarına yönelmek her zaman daha sağlıklıdır."

Ailelere Tavsiyeler: Çocuklarla Dürüst İletişim

Armağan, sosyal medya ve televizyonlarda yayılan olumsuz haberlere karşı ailelerin çocuklarıyla dürüst ve açık bir iletişim kurmaları gerektiğini söyledi. "Çocuklarla konuşurken gerçekleri saklamak, onların psikolojik gelişimine zarar verir. Olayların detaylarına girmeden, olayın özünü onlara açıklamak yeterlidir," diye ekledi.

Ailelerin çocuklarına, ölüm gibi zor konular hakkında açık ve doğal bir şekilde konuşmaları gerektiğini belirten Armağan, çocukların duygusal gelişiminde dürüstlüğün ve paylaşımın önemine dikkat çekti.

Çocuk Fotoğraflarının Sosyal Medyada Paylaşımı

Armağan, ebeveynlerin çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyada izinsiz paylaşmalarının da çocuk hakları açısından ihmal ve istismar olarak değerlendirilebileceğini belirtti. "Çocuk haklarını savunan bazı aileler, aynı zamanda çocuklarının iznini almadan fotoğraflarını sosyal medyada paylaşıyor. Bu durum, çocukların haklarına zarar verebilir," dedi.

Toplumsal Dayanışma ve Güvenin Önemi

Sosyal medyada bireysel vakalar üzerinden yapılan genellemelerin toplumda gereksiz korkulara ve kutuplaşmaya neden olduğunu ifade eden Armağan, ailelerin çocuklarını toplumsal dayanışmayı zedeleyecek şekilde yetiştirmemesi gerektiğini belirtti. "Çocukları, aile bireylerinden uzaklaştırmak toplumda gereksiz bir korku yaratır. Aile içi iletişimde güvenin önemi büyüktür," diyerek sözlerini noktaladı.