Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Erzurum'da Atatürk Üniversitesi'nin 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin detaylarını açıkladı. Tekin, bu modelin, gençlerin pedagojik ihtiyaçlarına yönelik olarak dinamik bir dönüşüm sürecine işaret ettiğini belirtti. Bakan Tekin, eğitimin akademik, sosyal ve duygusal becerilerle milli değerleri harmanlayan bir yapıdan beslendiğini ve teknolojinin eğitim sisteminin merkezinde yer aldığını vurguladı.
Atatürk Üniversitesi'nde düzenlenen törene Vali Mustafa Çiftçi, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ve birçok akademisyen ile öğrenci katıldı. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı ve ardından Bakan Tekin, eğitimdeki dönüşüm sürecini anlattı.
Eğitimde Dinamik Bir Yaklaşım Gerekliliği
Eğitim-öğretim yılının ilk dersini veren Bakan Tekin, konuşmasında eğitimin sürekli bir değişimi öngören dinamik bir alan olduğuna dikkat çekti. Tekin, eğitim sistemlerinin değişmesi gerektiğini, toplumsal ihtiyaçlar ve bilimsel gelişmeler ışığında yeni bir eğitim dilinin ve perspektifinin geliştirilmesi zorunluluğundan bahsetti. "Durgun su kirli olur" atasözüyle değişimin önemine vurgu yapan Tekin, eğitimde durağanlaşmanın kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin Türkiye’nin eğitim alanındaki uzun vadeli dönüşüm hedeflerini içerdiğini söyledi. Bu modelin tamamlanmış ya da statik bir yapı olmadığını belirten Tekin, modelin sürekli güncellenebilir ve gelişime açık bir yapıya sahip olduğunu kaydetti. Modelin, öğrencilerin doğal gelişim süreçlerini dikkate alarak, pedagojik gereksinimlerini karşılayan zengin bir içeriği olduğunu belirten Bakan, teknolojiyi merkeze koyarak eğitimin her alanında bu dönüşümü sağlayacaklarını dile getirdi.
Eğitimde Değişim ve Dönüşüm Zorunluluğu
Milli Eğitim Bakanı, Türkiye’nin eğitimde geçmişteki hatalardan ders alarak geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlediğini vurguladı. Eğitimin sadece maddi refahı artıran bir yatırım alanı olmadığını, aynı zamanda kültürel ve toplumsal değerleri ihya eden bir süreç olarak görülmesi gerektiğini belirtti. Tekin, eğitim sürecini bireylerin kendilerini tanıma ve "iyi insan" olma yolunda özgürleşme süreci olarak tanımladı.
Evrensel İnsan Hakkı Olarak Eğitim
Bakan Tekin, eğitimin tüm dünyada evrensel bir insan hakkı olarak kabul edildiğini belirterek, eğitim ile demokratik değerler arasındaki güçlü bağa dikkat çekti. Eğitim sistemlerinin, bireylerin özgür düşünme yeteneklerini geliştirecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Tekin, demokratik bilinci yüksek bir öğrenci profilinin, bu doğrultuda oluşturulabileceğini söyledi. Ayrıca, eğitimin sadece okullarla sınırlı kalmaması gerektiğini, tüm yaşam alanlarının eğitim sürecine dahil edilmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Eğitimde Türkiye’ye Özgü Bir Model Tartışması
Bakan Tekin, Türkiye’ye özgü bir maarif modeli oluşturma konusunda yapılan eleştirilere yanıt verdi. Türkiye’nin kendi özgün eğitim modelini geliştirebilecek potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Tekin, Finlandiya, Singapur ya da Güney Kore modellerine duyulan hayranlığın, ülkenin kendi yetenek ve kapasitesini küçümsemek anlamına geldiğini söyledi. Tekin, Anadolu halkının irfanı ve bilgi birikimiyle Türkiye’ye özgü bir eğitim modeli geliştirebileceğini belirterek, başka ülkelerin modellerini sorgusuz sualsiz transfer etmenin doğru bir yaklaşım olmadığını ifade etti.
Törenin Ardından Etkinlikler
Konuşmasının ardından, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Bakan Tekin’e bir tablo hediye etti. Törenin ardından Bakan Tekin ve beraberindekiler, Atatürk Üniversitesi'nde kurulan Hurufat Baskı Müzesi'nin açılışını yaptı. Bakan Tekin, daha sonra üniversite kampüsünde düzenlenen 16'ncı Uluslararası MEB Robot Yarışmasına katılarak öğrencilerle bir araya geldi.