Türk kahvaltısını dünyada bilmeyen kalmadı. Bazılarımız için sıradan bir olay gibi görünse de ve başka toplumlara özenti ile terkedilmeye çalışılsa da çok şükür ki hala önemini bilen insanların sayısı fazla. Günün en önemli övünüdür. Enerjiyi depolar gün boyu işlerimiz aksamadan yorulmadan bitiririz. Çalışmayı seven, aldığı kazancın helal olması için işten kaçmayan sorumluluğundaki işleri bitiren Türk halkının sırrı sabah kahvaltısında gizlidir.
Dillere destan Türk kahvaltısında neler yer alır? Şöyle bir bakalım ve değişiklik severler içinde fikirler sunmuş olalım.
Kavurmalı, Sucuklu Yumurta
Bölgeler göre sabahların veya hafta sonlarının en kıymetlilerindendir kavurmalı veya sucuklu yumurta. Örneğin doğuda kavurmasız mutfak önemli eksiklerdendir. Her sonbahar kazanlar kaynar bakraçlar kavurma ile dolar. Yıl boyunca hem yemekler etsiz kalmaz hem kahvaltılar. İç Anadolu da da kavurma yaygın olsa da oralarda da sucuklar özenle basılıp kurutulup hazırlanır. Kavurma ve sucukla hazırlanan yumurtaya ekmek banmak kadar keyiflisi olmaz sabahları.
Peynirsiz sofra yetim gibidir
Peynir ekmek gibi bir deyim vardır bizde e boşuna değildir. Kahvaltıların demirbaşıdır Türkiye'de. Anadolu'nun zengin doğal bitki örtüsüyle lezzetlenir peynir ve çeşitlenir. Tek bir çeşit olmaz sofrada özenle çeşitlendirilir. Erzincan Tulum Peyniri, Kars Kaşarı, Van otlu peyniri, Ezine peyniri, Antep Peyniri, Divle Obruk Peyniri, Civil Peyniri, Lor Peyniri, Örgü Peyniri, Mihaliç Peyniri hepimizin bildikleri. Zengin kültürümüzle bölgesel olan bir çok çeşit daha var Türkiye'de.
Zeytin
Kutsal kitaplarda ant olunan zeytinsiz Türk kahvaltısı düşünülemez. Marmara, Ege, Güneydoğu bölgesinde yetişen zeytin çeşitleri kahvaltılarımızı süsler. Gemlik, Memecik, Ak zeytin, Aşı yeli, Çakır Çilli, Dilmit, Erkence, Eşek zeytini (Ödemiş), Girit zeytini, Hurma kaba, Hurma karaca, İzmir sofralık, Karayaprak, Kiraz, Memeli, Taş arası, Tavşan yüreği, Yağ zeytini, Yerli yağlık diye çeşitlerimiz çoktur. Kahvaltılarımı süsleyen çeşitlerimiz daha çok Ayvalık Zeytini, Memecik Zeytini, Domat Zeytini, Çekişte Zeytini, Eşek Zeytini, Erkence Zeytini, Gemlik Zeytini, Çelebi Zeytini, Halhalı Zeytini, Patos Zeytini
Bal-Kaymak, Tereyağı
Yine uyum deyince kullandığımız ikilidir Bal-Kaymak. Kahvaltı sofralarımızda tabi ki uyumu için eksik etmeyiz bizde. Bal kaymak güzel hoştur da sıcak ekmeğe tereyağı bal sürmeden de olmaz. Çay öncesi kahvaltımızı bu ikili ile taçlandırmadan kalkılmaz değil mi?
Menemen
İster soğanlı ister soğansız sevin biz tartışmaya girmiyoruz ama hafta sonuna veya kahvaltı buluşmalarına menemensiz oturmayın. Hele birde yazın tarladan güneşin bağrından kopup gelen domates biberi bulduysanız. Yumurta, kaşar veya yöresel peynirlerle, baharatlarla süslemek ise kalmış. Paşa gönlünüz nasıl isterse öle hazırlayıp şımartın kendinizi.
Mıhlama (Kuymak)
Karadenizliler bu yazıyı okunca listeye mıhlama ile başlamıştır elbette. Bu topraklardan çıkıp da Türk kahvaltısına yakışmaz mı hiç. Biraz marifet ister kıvamı ve lezzeti için ya bir Karadenizli dost edinin yada o lezzeti yakalamak için çok mıhlama yapın ama mutlaka tadın bu lezzeti.
Zeytinyağlı Söğüş
Mis gibi kokan domates salatalıklara şifa kaynağı zeytin yağını gezdirip bin bir derde deva baharatlarla süslemeden olmaz ki kahvaltı. Yörelere ve mevsime göre rengârenk hazırlamak gerek. Örneğin domates salatalık dedik ama taze soğan, marul, tere, roka, maydanoz, yeşil ve kırmızı biberle şenlendirebiliriz soframızı.
Milattan önce 510 yılında Pers İmparatoru Darius, Hindistan'da şeker kamışı keşfetmesiyle hayatımıza giren şekerle birlikte başlamış reçelin serüveni. Bala alternatif şifalı bitki ve meyvelerle harmanlanmış önceleri. Bir nevi ilaç diye kullanılmış önceleri. Bizde ise bilinen en eski reçel Osmanlı döneminde gülle başlamış serüven. Bugün aklınıza gelen tüm meyve sebzelerle reçel çeşidimiz çoğalmış durumda. Gül, vişne, portakal, çilek, incir, ceviz, patlıcan, karpuz kabuğu aklınıza ne girse damağınıza ne uyarsa onu sofradan eksik etmeyiz.
Hamur İşleri
Ekmeksiz yiyemeyiz biz Türkler bütün bunları. Yesek de doymayız. Böreğimiz, çöreğimiz, ketemiz, gevreğimiz olmalı sofrada. Yöresel ekmek çeşitlerimiz, yulaflı, çavdarlı, çekirdekli, patatesli, tandır, saç derken uzar gider ekmek listemizde. Poğaça, simit, börek, gözleme, pişi, kaygana arada aperatiftir sofrada.
Çay
E bütün bunları yerken neyle yutacağız değil mi? Hayatımıza girmesi çok yeni olsa da çay en keyifli anlarımızın vaz geçilmezi oldu çay. Sevinirken üzülürken çay içeriz biz Türkler. Çay paylaştıkça bütünleştirir ilişkilerimizi. Sohbete konuya odaklandırır yavaş yavaş bizi tıpkı yavaş yavaş demlenerek güzelleşmesi gibi. Çayla başlarız kahvaltıya ve üstüne çay içerek tamamlarız kahvaltımızı.