Dünyanın yaradılışında var olan deprem biz üzerinde yaşayan canlılar için kaçınılmaz bir gerçek. En az zararla nasıl kurtulabiliriz bunun bilincine varmak zorundayız. Gerek dini, gerekse mitolojik kaynaklardan, günümüzde teknolojiyle incelediğimiz arkoolojik kazı verilerinde görüyoruzki milyonlarca canlı deplerde can vermiş. Öyleki ahiret inancı olan bütün dinlerde dünyanın sonunun depremle geleceği inanışı yaygındır.
Türkiye, 2. Deprem Kuşağı’nda yer alıyor
Dünya depremleri 3 kuşaktan oluşuyor. Türkiye Alp-Himalaya Deprem Kuşağı adı ile bilinen 2. Deprem Kuşağında yer alıyor. Bu kuşakta Türkiye’nin ile birlikte İtalya, Yunanistan, İran, Afganistan, Nepal ve Hindistan toprakları sayısız deprem yaşayanlardan. Dünya depremlerinin yüzde 17'si bu hatta meydana geliyor.
Anadolu üzerinde kurulan bir çok medeniyet depremlerle yerle bir olmuş. Türkiye Cumhuriyetinin 100 yıllık tarihinde hafızalara kazınmış dünyanın en büyük veya yıkıcıları arasıa girmiş depremler ise şöyle: 1939 Erzincan Depremi, 1999 Marmara (Gölbaşı) ve hemen arkasından gelen Düzce depremi. Hala sarsıntılarının devam ettiği 2023 Kahramanmaraş Depremi. Aynı gün içinde iki büyük deprem 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde. Artçısı bile Hatay’da 6.4’lük deprem yarattı. Tam 11 il etkilendi, Türkiyenin yarısından çoğu hissetti. artçı depremleri tetikledi.
Türkiyede kurulan en büyük ve kapsamlı kurtarma ekiplerinden biri olan AKUT internet sitesinde depremin nedenini ve can kayıplarının neden yaşandığını şöyle anlatıyor: 'Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin, dalgalar halinde yayılarak yeryüzünü sarsmasına deprem denir. Deprem, toprak üzerindeki yapıları yıkarak can kayıplarına yol açacak kadar şiddetli olabilir.
Bugün bilimsel olarak depremlerin etkilerinden korunmamızı sağlayacak bilgi ve araçlara sahibiz. Buna rağmen depremler, Türkiye dahil birçok ülkede can ve mal kaybına neden olmaya devam etmektedir. Bunun temel nedeni, kentleşme ve yapılaşmada temel ilkelere uyulmamasıdır' diyor.
Peki deprem sırasında özellikle çok katlı binalarda hayatta kalmanızı sağlayacak Yaşam Üçgeni nedir? Neden önemlidir?
Yukarda bahsettiğimiz acı tecrübeler de bizlere mucizeler yaşatarak sevindiren kurtulmalarda hep aynı ortamı anlatır enkazdan çıkanlar veya kurtarıcılar. ' Yaşam Üçgeni' İşte depremde bizi hayatta tutacak yapmamız gerenler
Deprem anında bina içerisindeyseniz;
Yere yatıp bacaklarınızı karnınıza doğru çekin,
Başınızı korumak için yastık, kitap gibi bir cisim kullanın,
Deprem sırasında sallanan kayan eşyalarınız varsa onlara tutunup onlarla aynı yönde salnın. Aksi halde size çarparak yaralanmanıza neden olabilir.
Asla merdiven ya da asansörleri kullanmayın,
Tehlikeli cihaz, eşya ya da maddelerden (Patlayabilecek, dökülüp yanmanıza neden olabileçek, cam kırılmaları gibi) uzak durmaya çalışın,
Telefonları gereksiz meşgul etmeyin,
Pencerelerden uzak durun, balkondaysan içeri geçin.
Depreme açık alanda yakalandıysanız;
Koşu pozizyonu gibi bir diziniz yerde diğeri ise yukarı bakacak şekilde çökün,
Kafanızı kollarınızın arasına alıp kapanın,
Ağaç ve elektrik direklerinin yıkılma ihtimaline karşı dikkatli olun
Bir yere tutunabiliyorsanız tutunun.
Bu hareketler bütününe “Çök-Kapan” adı veriliyor ve depreme açık alanda yakalananların bu yöntemi uygulaması gerekiyor. Buna ek olarak, size zarar verebilecek yükseklikteki binalardan ve toprak kayması yaşanabilecek alanlar gibi tehlikeli bölgelerden mümkün olduğunca uzaklaşın.
AFAD yayımladığı bültenlerde çök-kapan-tutun yöntemi ile yaşam üçgenin oluşturacağı boşluk kişinin hayatta kalması için avantaj sağladını belirtiyor. Deprem sırasında bina çökerken, düşen tavan ya da devrilen duvarların altında kalma tehlikesini durduran nesneler ya da mobilyalar, bir boşluk bırakır. İşte bu boşluk ‘Yaşam Üçgeni’ diğer bir değişle “Hayat Üçgeni” olarak tanımlanır.
Yaşam Üçgeni oluşturmak için:
Depreme gece uykuda yakalanırsanız, hemen yatak yanında cenin pozisyonu alarak ‘Yaşam Üçgeni’ oluşturmak sizi güvende tutacaktır.
Evin veya ofiste iseniz; yaşam üçgeni oluşturmak adına dayanıklı birtakım eşyaların yanına gidin. Koltuk yanı, sandık ve konsol gibi nesneler, masa veya sıra yanına gidip başınızı korumak için yastık veya kitap alabilirsiniz.
Eğer çok katlı bir binada yaşıyorsanız ve yaşam üçgeni oluşturacaksanız, dış duvarlara yakın yerleri tercih edin. Binada yıkılma olduğunda dışardan size ulaşmak daha kolay olacaktır.
Eğer dışarıdaysanız, binalardan, elektirik ve doğalgaz hatlarından yine ağaçlardan uzak açık alanda kalmaya çalışın
Depreme tünel ve otoparkta yakalanırsanız; aracı durdurup hemen dışarı çıkın araç yanında cenin pozisyonu alın. Tavan çöksede araç yanında size yaşam üçgeni oluşturacaktır.