Muğla'nın Menteşe ilçesindeki tarihi kentsel SİT alanında yer alan ve 165 yıl önce Rum ustalar tarafından yapılan 4 bin kapı tokmağından yalnızca 30 tanesi günümüze ulaşabildi. Prof. Dr. Namık Açıkgöz, "Mimari zihniyetin değişmesiyle kapı tokmakları yerini zillere bıraktı" diyerek, bu kültürel mirasın yok olma tehlikesine dikkat çekti.
Tarihi Kapı Tokmakları ve Kültürel Miras
Muğla'nın Menteşe ilçesindeki kentsel SİT alanında yer alan tarihi evlerin kapı tokmakları, 19. yüzyılda Rum ustalar tarafından yapılmış ve bir zamanlar 4 bini aşan sayılarıyla dikkat çekmişti. Ancak, günümüzde sadece 30 kapı tokmağı kalabildi. Bu tokmaklar, bir dönemin sosyal ve kültürel yaşamına dair önemli ipuçları barındırıyor.
Kapı Tokmaklarının Sosyal İşlevi
Kapı tokmakları, geçmişte yalnızca bir aksesuar değil, aynı zamanda sosyal bir işlev taşıyordu. Misafirlerin kimliklerini ve niyetlerini, kapı tokmağına vurma şekillerinden anlamak mümkündü. Kadın misafirler “tık tık” sesi çıkarırken, erkek misafirler “tok tok” sesiyle kapıyı çalardı. Çocuklar ise hızlı ve sert vuruşlarla kendilerini belli ederdi. Hangi evin tokmağına vurulduğu ise tınısından anlaşılırdı.
Muğla Evlerinin Mimari Özellikleri
Tarihi Muğla evleri, Rum ustaların elinden çıkan neoklasik mimarisi ve coğrafi uyumu ile dikkat çekiyor. Taş duvarlar ve ahşap ön cephelerle tasarlanan bu evler, aynı zamanda özgün “kuzulu kapı” özellikleriyle öne çıkıyor. Kapılar, aile mahremiyetini esas alarak çift kanatlı tasarlanmış ve üzerindeki tokmaklarla tamamlanmış.
Kültürel Değerlerin Kayboluşu
Prof. Dr. Namık Açıkgöz, kapı tokmaklarının kaybolan kültürel değerlerin bir simgesi olduğuna dikkat çekerek, “Muğla’da mimari zihniyet değiştiği için bu kültür hızla yok oluyor. Bir zamanlar 4 bin evde bulunan tokmakların yerini ziller aldı” dedi. Tokmakların, demirci ustalarının el emeğiyle demir ve pirinçten yapıldığını, halka ve el gibi çeşitli figürlerle tasarlandığını belirtti.