Küresel ölçekte sulak alan kayıpları, ekosistemin biyolojik üretimini düşürüyor ve iklim değişikliğine karşı önemli savunma mekanizmalarını zayıflatıyor.

Dünyanın en önemli ekosistemlerinden biri olan sulak alanlar, taşkın kontrolü, karbon tutma, yer altı sularının beslenmesi ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi sayısız fayda sağlıyor. Ancak son 50 yılda, bu değerli alanların küresel ölçekte %35’i kaybedildi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Doğa ve Kuş Gözlem Kulübü Akademik Danışmanı Dr. İbrahim Uysal, sulak alanların yok olmasının ekosisteme ve iklim değişikliğine büyük tehdit oluşturduğunu belirtiyor.

Sulak Alanlar: İklim Değişikliği İçin Savunucu Rolünde

Sulak alanlar, küresel ısınmanın etkilerini azaltmada büyük bir savunma mekanizması olarak görev yapıyor. Karbon tutma kapasiteleri sayesinde anormal hava olaylarını ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini hafifletiyorlar. Uysal, "Sulak alanların kaybı, karbon tutulumunu azaltıyor ve bu, küresel ekolojik dengenin bozulmasına neden oluyor," dedi.

Sulak Alanlarda Bozulan Ekosistemlerin İlk İşareti: Kuşlar

Uysal, sulak alanların sağlıklı olup olmadığını anlamanın en önemli yollarından birinin kuş türlerindeki azalma olduğunu ifade ediyor. Bir alanda kuş sayısı ve çeşitliliğinde düşüş yaşanıyorsa, bu ekosistemde ciddi bozulmaların habercisi olabilir. Özellikle tarım ilaçları, yapılaşma ve kontrolsüz sulama yöntemleri, sulak alanlardaki biyoçeşitliliği tehdit eden faktörler arasında yer alıyor.

Göçmen Kuşlar İçin Hayati Duraklar

Türkiye, Afrika ve Avrupa arasında göç eden kuşların en yoğun geçtiği bölgelerden biri. Sulak alanlar, göç sırasında kuşlar için hayati öneme sahip dinlenme ve beslenme duraklarıdır. Dr. Uysal, "Bu alanlar kaybolduğunda, kuşlar göçlerini tamamlayamayıp kitlesel ölümlerle karşı karşıya kalabilir," dedi.

Çanakkale'de Kritik Kuş Türleri Tehlike Altında

NATO Genel Sekreteri Rutte: NATO müttefikimiz Türkiye'nin yanındayız NATO Genel Sekreteri Rutte: NATO müttefikimiz Türkiye'nin yanındayız

Uysal, Çanakkale’deki sulak alanlarda şu ana kadar 325 kuş türü tespit ettiklerini ve Çardak Lagünü'nde bu sayının 145 olduğunu belirtti. Nesli tehlike altında olan kulaklı batağan ve sütlabi gibi türlerin bu bölgede görüldüğünü vurguladı. Ancak habitat kayıpları nedeniyle bu türlerin yaşama alanlarının hızla daraldığını ifade etti.

Sulak alanların korunmasının, gelecekteki ekolojik dengenin sağlanması için kritik olduğu ve biyoçeşitliliğin sürdürülmesi için acil önlemler alınması gerektiği belirtiliyor.

Kaynak: aa