Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, kadınların, çocukların ve özellikle kız çocuklarının can güvenliğinin olmadığını belirterek “Aileler endişe içerisinde, kaygıyla çocuklarını okula ya da işe göndermektedir. Bu durum kabul edilebilir değildir. Devletin acilen bu sahaya el atma mecburiyeti vardır. Uyuşturucu bağımlılığı toplumla bir yandan tırmanırken öte yandan satanizm gibi sapkın akımların elinde çocuklarımız hedef haline gelmekte, öldürülmekte, canavarca hislerle katledilmektedir. Boyundan büyük, sabıka, kaydı olan insanlar, tutuksuz yargılama adı altında sokaklara salınmaktadır. Bir takım elbise, bir kravata, iyi hal indirim indirimi ile cezaevlerinde tutulması gereken caniler, psikopatlar, sokaklara gönderilmektedir. Bir takım elbise ve kravatın iyi hal indirimine dayanak olması, kabul edilebilir bir durum değildir. Şartlı salıverme, denetimli serbestlik gibi kavramlar Türkiye'de maalesef anlamını ve önemini yitirmiştir. Denetimli serbestlik denilen uygulama Türkiye'de denetimsiz serbestliğe dönük dönüştürülmüştür. Türkiye'miz için cezasızlık algı olmaktan çıkmış olguya dönüşmüş bulunmaktadır. Acilen tüm kesimlerin katılımıyla bir hukuk şurasının toplanmasını; aileye çocuklara karşı işlenen suçlar için idam cezası da dahil olmak üzere en ağır yaptırımların bu hukuk şurasında ele alınmasını hükümete ve Türkiye Büyük Millet Meclisine öneriyoruz” diye konuştu.
‘ADALET BAKANIMIZIN DA DUYMASI RİCASIYLA’
Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Türkiye'mizde hukuk sistemi bir hukukçu olarak üzülerek söylüyorum maalesef genel tepkiler üzerine değişen hukuk sistemine dönüşmüş bulunmaktadır. Bir gözaltına alınıyor, polisin büyük gayreti var, çabası var. Arka kapıdan salınıyor. Yarım saat sonra gelen tepkiler üzerine savcılık yeniden işleme başlıyor ve bu sefer tutuklama kararı veriyor, yakalama emri çıkarıyor. Hadi bakalım polis peşinden koştun suçluyu yakalasın. Alsın yeniden savcılığa getirsin. Tabii suçlu orada kapının önünde beklemekteyse. Gelen tepkiler üzerine, değişen hukuk sistemi artık terk edilmelidir. Türk hukuk sistemi gelen tepkiler üzerine karar veren bir hukuk sistemi olmaktan acilen çıkmalıdır. Buradan Adalet Bakanımıza çağrıda bulunuyoruz. Hakimlerimize savcılarımıza hangi güvence verilecekse verilsin. Hangi eğitim sağlanacaksa sağlansın. Ama takım elbise kravata iyi hal indirimi olmayacağı gibi gelen tepkiler üzerine kararlarını değiştiren bir hukuk sisteminin varlığı da kabul edilebilir değildir. İnsanlar artık adaleti adliyelerde değil sosyal medya mecralarında arar hale gelmiştir. Bunu hak etmiyoruz. Ülke olarak bunu hak etmiyoruz. İnsanlarımız olarak bunu hak etmiyoruz. Altını çiziyorum; Adalet Bakanımızın da duyması, dinlemesi ricasıyla altını çiziyorum. Türkiye'de insanlar artık adaleti adliyelerde değil, sosyal medya mecralarında arar hale gelmiştir. Çünkü sosyal medyadaki tepkiler üzerine karar değiştiren bir hukuk sistemi Türkiye'nin mevcut hukuk sistemine evrilmiştir.”
‘SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN EL ATMASI LAZIM’
Kılıç, ülke genelinde toplumsal duyarlılığın gelişmesi ve pekişmesi için yapılan her türlü sivil eylemi desteklediklerini ifade ederek “Bu anlamda biz de Yeniden Refah Partisi olarak duyarlılığının artması yönünde bir dizi önemler alacağız, adımlar atacağız. Hem kadın cinayetleri konusunda hem gençleri hedef alan cinayetler konusunda tabii ki İstanbul'da son işlenen kız çocuklarına yönelik cinayetler, kadın cinayetleri kategorisinden çok farklı bir şey. İşin içerisinde sapkın akımlar, cinnet var. İşin içerisinde uyuşturucu bağımlılığı, madde bağımlılığı gibi konular var. Ama toplumda ağır psikopatik vakaların elini kolunu sallayarak dolaşması ve cinayetler işlemesi karşısında cinayetlerin kategorize etmenin de artık bir anlamı kalmamıştır. Gereği kalmamıştır. Her türlü ideolojik ya da siyasal, görüşten bağımsız olarak bu meseleyi bir milli mesele olarak ele alıyoruz. Türkiye'de bugün madde bağımlılığıyla mücadele meselesi uyuşturucuyla mücadele meselesi kelimenin tam ve gerçek manasıyla bir milli güvenlik meselesidir. Önümüzdeki Milli Güvenlik Kurulu toplantısının madde bağımlılığıyla mücadele ve uyuşturucu ticaretinin durdurulması konusuyla toplanması yerinde olacaktır. Madde bağımlılığı yaşı maalesef 10’un altına indi. Sokaklarda kimsesiz çocuklar var. Anne baba ayrı yaşayan ve sokağa terk edilen ekonomik gücü olmayan, okul sürecinden kopuk yavrularımız var. Bu çocuklar bizim ülkemizin geleceği. Eğitimde olmaları lazım. Yuvada, ailede olmaları lazım. Ama tam aksine uyuşturucu bataklığının tam da içindeler. Bu bir milli güvenlik meselesidir. Bunu acilen Sayın Cumhurbaşkanımızın el atmasını ve Milli Güvenlik Kurulu'nda bu konunun tek gündem yapılarak gerekli önlemlerin tüm bakanlıklarla birlikte alınması lazımdır” dedi. (DHA)