Konya'nın Karatay ilçesinde yer alan ve karstik yapısı ile dikkat çeken Meyil Obruk Gölü, yaz mevsiminde aldığı pembe renk ile bölgeye turizm açısından da katkı sağlayan bir doğal güzellikti. Ancak, artan sıcaklıklar ve tarımsal sulama gibi faktörler nedeniyle göl, 50 yıllık süreçte tamamen kurudu. Bu durum, hem bölgedeki doğal yaşamı hem de su kaynaklarının geleceği açısından endişe verici bir tablo ortaya koyuyor.

1970'te 31 Metre Derinliğe Sahipti, Şimdi Hiç Su Yok

Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren, Meyil Obruk Gölü'nün geçmişte su derinliği açısından Türkiye'nin en önemli göllerinden biri olduğunu vurguluyor. 1970 yılında yapılan ölçümlerde gölün 31 metre su derinliğine sahip olduğu kaydedilmişti. Ancak günümüzde, bu derinlik tamamen yok olmuş durumda. Eren, "Şu anda gölde herhangi bir su gözlenmiyor. Bu, bölge açısından oldukça üzücü bir durum," diyerek su kaynaklarının hızla tükendiğine dikkat çekti.

Küresel Isınma ve Aşırı Tarımsal Sulama Gölde Suyun Tükenmesine Yol Açtı

Prof. Dr. Eren, Meyil Obruk Gölü'nün kurumasında en önemli etkenlerin küresel ısınma ve aşırı tarımsal sulama olduğunu belirtiyor. 2000'li yıllardan itibaren artan su kullanımı, bölgedeki su kaynaklarını hızla tüketti. Eren, "Özellikle Orta ve Batı Anadolu’da aşırı sulama ve küresel ısınma nedeniyle birçok sulak alan gözlerimizin önünde yok oldu," diyerek durumun sadece Meyil Obruk Gölü ile sınırlı olmadığını vurguluyor.

Bölgede Çölleşme Riski Artıyor

Meyil Obruk Gölü'nün kuruması, bölgedeki diğer su kaynakları için de alarm verici bir gelişme. Prof. Dr. Eren, bu durumun bölgenin çölleşmeye doğru ilerlediğini işaret ettiğini belirtiyor. "Şu anda geleceğe sadece bir çöl bırakacakmışız gibi görünüyor," diyen Eren, Meke Gölü ve Çıralı Obruğu gibi diğer önemli sulak alanların da kuruduğunu hatırlatarak, kalan birkaç su kaynağının korunması için acil önlemler alınması gerektiğine dikkat çekiyor.

Doğal Eser ve Turizm Değeri Kayboldu

Meyil Obruk Gölü'nün sadece bir su kaynağı değil, aynı zamanda turizm açısından önemli bir değer olduğunu söyleyen Eren, "Burası sadece bir sulak alan değil, doğal bir anıt niteliğindeydi. Bölgedeki suyun renk değişimleri ve doğa manzaraları hem yerel halk hem de turistler için büyük bir çekim merkeziydi," diye ekledi. Ancak gölün tamamen kuruması, bu doğal güzelliğin ve turizm potansiyelinin de kaybolmasına yol açtı.

Orta ve Batı Anadolu'daki Sulak Alanların Durumu

Eren'in vurguladığı gibi, Meyil Obruk Gölü'nün kuruması yalnızca bir bölgesel sorun değil; Orta ve Batı Anadolu genelinde sulak alanların kuruması, ekosistemin bozulması ve su krizinin baş göstermesi anlamına geliyor. Özellikle tarım alanlarının genişlemesi ve kontrolsüz su kullanımı, bölgedeki diğer su kaynaklarının da tehdit altında olduğunu gösteriyor.

Deniz Canlıları ve Ekosistem Üzerindeki Etkiler

Su kaybı sadece insanların değil, aynı zamanda deniz canlılarının da yaşamını olumsuz etkiliyor. Bölgedeki ekosistem üzerinde önemli rol oynayan göllerin kuruması, biyolojik çeşitliliği ve doğal yaşam döngüsünü bozuyor. Prof. Dr. Eren, "Deniz suyu sıcaklığı her canlı için belirli bir dayanma sınırına sahiptir. Sıcaklık arttıkça, organizmaların davranışları değişiyor, ekosistem dengesizleşiyor," diyerek ekosistemdeki bu değişimin uzun vadeli sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.

Kaybolduktan 19 saat sonra sağ bulunan babasına sarılıp ağladı Kaybolduktan 19 saat sonra sağ bulunan babasına sarılıp ağladı

Konya'daki Meyil Obruk Gölü'nün kuruması, küresel ısınmanın ve aşırı su kullanımının bölgesel etkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Uzmanlar, bölgedeki kalan su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir su yönetimi politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Eğer bu konuda önlemler alınmazsa, Orta ve Batı Anadolu’nun tamamında benzer durumlarla karşılaşılacağı ve çölleşme riskinin daha da artacağı öngörülüyor.

Kaynak: dha