Memet Can YEŞİLBAŞ/BURSA, (DHA)- BURSA'da kamyonetle çarptığı Zeynep Naz Sarıkaya'nın (16) ölümüne neden olan ehliyetsiz sürücü Efe Şayık’ın (18), 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşmasına tahliye edilmesine, genç kızın ailesi tepki gösterdi. Karara itirazda bulunacaklarını belirten baba Yetkin Sarıkaya (45), “Dışarıdaki ehliyetsiz sürücüler bu durumu görünce, daha rahat araç kullanacak ve daha rahat sokağa çıkacaklardır" dedi.
Kaza, 9 Ekim'de saat 23.00 sıralarında Nilüfer ilçesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda meydana geldi. TOFAŞ-Keravnos basketbol karşılaşmasını izledikten sonra evine dönmek için yola çıkan Zeynep Naz Sarıkaya, karşıya geçmek istedi. Bu sırada Sanayi Caddesi yönüne giden Efe Şayık'ın kullandığı 16 SYK 19 plakalı kamyonet, Şehit Onbaşı Hakan Yutkun Anadolu Lisesi 12'nci sınıf öğrencisi Sarıkaya'ya çarptı. Ağır yaralanan Zeynep Naz Sarıkaya, ambulansla kaldırıldığı özel hastanede 10 gün sonra, 19 Ekim'de hayatını kaybetti.
ÖNCE KAÇTI SONRA TESLİM OLDU
Kaza sonrası kaçan sürücü Efe Şayık, bir süre sonra polise giderek teslim oldu. Ehliyetsiz olduğu belirlenen sürücü, çıkartıldığı nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu karara yapılan itirazın ardından gözaltına alınan Şayık, sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından 'Bilinçli taksirle hayati tehlikeye neden olacak şekilde yaralama' suçundan tutuklandı.
İLK DURUŞMADA EV HAPSİ CEZASIYLA TAHLİYE EDİLDİ
Savcılık soruşturmasının ardından Efe Şayık hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bursa 52’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 6 Aralık’ta ilk kez hakim karşısına çıkan ve savunmasında, kendisine yeşil ışık yandığını, Zeynep Naz'ın yaya geçidinde yola aniden atladığını belirterek, “Her ne kadar rahmetli geri gelmeyecekse de kasıtlı ve isteyerek yapmadığımın bilinmesini istiyorum” diyen Şayık, konutu terk etmeme şartıyla tahliye edildi.
‘KIZIMIN ALDIĞI AĞIR HASAR, ARACIN HIZININ ÇOK DAHA FAZLA OLDUĞUNU GÖSTERİYOR’
Sarıkaya'nın arkadaşları ve yakınları duruşma sonrası, verilen karara tepki gösterirken, Zeynep Naz'ın babası Yetkin Sarıkaya, sürücünün kaza anında 30 kilometre hız sınırını aştığını belirtip, “Araç, bu alana çok hızlı bir şekilde geliyor. Devletin yaptırdığı bağımsız kuruluş raporlarında, aracın hızının 82 kilometre olduğu, karşı tarafın yaptırdığı raporlarda ise hızının 51 kilometre olduğu belirtiliyor. Ancak ne olursa olsun, benim kızımın aldığı ağır hasar ve aracın kaputundaki deformasyona bakıldığında, hızının ne 50 ne de 80 kilometre olduğuna inanıyorum. Aracın hızının çok daha fazla olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
'AİLE, NÜFUZLU OLDUĞUNU BİZE HİSSETTİRMEYE ÇALIŞTI’
Sürücünün ehliyetinin olmadığına da dikkat çeken Yetkin Sarıkaya, “Yazılı sınavı geçmiş, ancak henüz direksiyon sınavına girmemiş. Yazılı sınavı geçmiş olması, ehliyeti olduğu anlamına gelmez. Bu olayın buraya gelmesinin sebebi aşırı hızdır. Zaten ilk sebep, ehliyetsiz bir sürücünün trafikte olmaması gerektiğidir. Devamında da aşırı hızlı olduğu için, benim kızım vefat etmiştir. Eğer bu olay 30-40 kilometre hızlarında gerçekleşseydi, benim kızımın kolu veya bacağı kırılır, bir şekilde kurtulurdu. Olay bu duruma gelmezdi. Kaza sonrasında sürücünün ailesinin bize karşı tutumları hiç iyi olmadı. Bu durumu mahkemede de dile getirdik. Ailenin nüfuzlu olduğunu ve bize bunu hissettirmeye çalıştıklarını, çevrelerinin geniş olduğunu göstermek istediklerini ifade ettik. Sürücü, ilk gözaltına alındıktan 24 saat sonra serbest bırakıldı. Olay sosyal medyada ve haberlerde yer alınca, bizim herhangi bir başvurumuz olmamasına rağmen, tekrar gözaltına alındı” ifadelerini kullandı.
'EN AĞIR CEZAYI ALMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPMAMIZ GEREKİYOR'
Karara itirazda bulunacaklarını söyleyen Yetkin Sarıkaya, şöyle konuştu:
“Bu ülkede, muayenesi olmayan araçlar bile tespit edildiğinde bağlanırken, burada aşırı hız, ehliyetsizlik, dikkatsizlik gibi tüm olumsuz durumlar varken, bu çocuk ev hapsiyle ödüllendirildi. Biz derin bir üzüntü içerisindeyiz. Onlar sıcak evlerinde, oğullarıyla beraber yaşıyorlar. Bu olay bizi çok derinden yaralamıştır. Adalete güvenmek istiyoruz, ancak güvenimiz bir kez daha sarsıldı. Adalet, er ya da geç yerini bulacaktır. Bizim çocuğumuz yattığı yerde rahat uyuyacak. Bu işin peşini asla bırakmayacağız. Savcı, tutuklu kalmasının devamını talep etti ancak hakim salıverdi. Biz itirazımızı yapacağız. Devamında diğer mahkemelere katılarak, sürücünün en ağır cezayı alması için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. İyi ve düzgün insanların dışarıda rahat bir şekilde gezip yaşayabilmesi için bu tarz insanların hak ettikleri cezayı alması gerekiyor. Bu ceza sonrasında, ehliyetsiz ve hızlı sürücü evindedir. Dışarıdaki ehliyetsiz sürücüler bu durumu görünce, daha rahat araç kullanacak ve daha rahat sokağa çıkacaklardır. Mahkemede, karşı tarafın avukatlarının söylemleri bizi çok üzdü. Benim kızım öleli 50 günü geçti. 16 yaşında genç bir kız vefat etti. Karşı tarafın avukatlarının gülümsemeleri ve söylemleri hiç hoş değildi. 'Kırmızı ışıkta ise 50 ile de 500 ile de geçebilir' diyerek, bunu normal bir şekilde anlatması, hiç hoş söylemler değildi. Sonuçta burada bir can var.”
‘EHLİYETİN OLMAMASININ KUSUR SAYILMADIĞINI ÖĞRENDİK’
Zeynep Naz'ın çevresi tarafından çok sevilen bir çocuk olduğunu belirten annesi Ümmü Gülsüm Sarıkaya (41) ise “Kurallara da çok dikkat ederdi. O akşam, arkadaşıyla birlikte yeşil ışığın kendisine yandığını düşünerek, bir hata yaptı. Çok küçük bir hata yaptı benim kızım. Çok küçük bir çocuktu, daha 16 yaşındaydı. Ehliyet kursuna gitmemiş ve trafik kurallarını tam olarak bilmiyordu. Bu, 10 yaşında annesinin elinden kaçan bir çocukta da olabilirdi. Orası bir yaya geçidi. Yaya geçitleri, yayaların geçmesi için vardır. Bu tür yerlerde yavaş gitmek zorundasınız. Ben de ehliyet kursuna gittim. Yaya geçidine veya lambalara gelmeden yavaşlayacaksınız. Bize bu kuralları yanlış mı öğretiyorlar? Ehliyetin olmamasının kusur sayılmadığını öğreniyoruz, bu çok şaşırtıcı bir durum. Biz neden ehliyet kurslarına gidiyoruz? Bu durum, başka çocuklara örnek olmuyor mu? Rahat rahat ehliyetsiz dışarı çıkabilir miyiz? Birini öldürsek bile, çok yatmadan serbest mi kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
'POLİS YA DA ASKER OLMAK İSTİYORDU'
Zeynep Naz’ın hayallerini de anlatan annesi, “Zeynep kara toprağa gitti, ama ehliyeti olmayan, yaya geçidinde bir yayaya çarpan, hız kurallarına uymayan biri dışarıda, annesinin yanında ve sıcak yatağında. O, bunun bedelini sıcak yatağında yatarak mı ödüyor? Ben adaletin yerini bulmasını istiyorum. Cezanın caydırıcı olmasını istiyorum ki, başka çocuklar ehliyetsiz bir şekilde araç kullanmasın. Zeynep polis olmak, asker olmak istiyordu. Bu vatana ve millete hayırlı bir evlattı, olacaktı da. Zeynep'in geleceği ve hayalleri çalındı. Zeynep'in her şeyi, gencecik yaşında elinden alındı. Ben çok düzgün çocuklar yetiştirdim ve adaletin yerini bulmasını istiyorum. Ehliyeti olmadan kimse trafiğe çıkmasın. Ehliyeti olan birinin de en az 3 sene boyunca dikkatli olması gerekiyor. Çocuklarınıza ehliyetsiz araç vermeyin. Buna teşvik etmeyin. Başka canları yakmayın. Çocuklar kolay büyümüyor. İyi insanlar artık ölmesin” diye konuştu. (DHA)