"7.450 yıllık tarih gün yüzüne çıktı! Kahramanmaraş'ta devasa silolar ve damga mühürler keşfedildi. #arkeoloji #DomuztepeHöyüğü #Tarih"
Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesine bağlı Domuztepe Höyüğü'nde, yaklaşık 30 yıldır devam eden arkeolojik kazı çalışmaları kapsamında, milattan önce 5450 yıllarına ait olduğu düşünülen önemli bulgular gün yüzüne çıkarıldı. Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin ve ekibi tarafından yürütülen kazı çalışmalarında, 3 metre çapında üç silo kalıntısı ile geometrik desenli damga mühürler bulundu.
7.450 Yıl Öncesine Ait Devasa Silolar
Doç. Dr. Halil Tekin, kazılarda ulaşılan en önemli bulguların arasında devasa silolar olduğunu belirtti. 2023 yılından bu yana yapılan kazılarda, 3 metre çapında ve tek sıra taş temelli üç silo kalıntısına rastlandığını ifade eden Tekin, bu siloların üst kısımlarının ahşap ve saz gibi organik malzemelerle kaplandığını düşündüklerini belirtti. Tekin, "Bu bulgular, milattan önce 5450 yılında yaşanan ciddi kuraklık döneminde insanların biriktirme ve depolama ihtiyacı duyduklarını gösteriyor. Kazılarda ayrıca daha önce de dört büyük silo bulunmuştu. Bu höyükteki kazılar ilerledikçe, daha fazla silo kalıntısına rastlamak mümkün" dedi.
Kazı Alanında Erken Sümer İzleri
Domuztepe Höyüğü'nde yapılan kazılar, sadece devasa siloları değil, aynı zamanda erken Sümer dönemine dair ipuçlarını da ortaya koydu. Tekin, buluntular arasında "token" adı verilen sayaçların da bulunduğunu belirtti. Bu sayaçlar, o dönemde bir tür kayıt tutma aracı olarak kullanılıyordu. "Yazının üç boyutlu halini görüyoruz" diyen Tekin, buluntuların erken Sümer dönemine ait çanak çömlekle bağlantılı olduğunu ve bu höyüğün Göbeklitepe ile Sümerlileri bağlayan bir ara halka olabileceğini ifade etti.
Geometrik Damga Mühürler
Kazı çalışmalarında ayrıca damga mühürlere de ulaşıldı. Bu mühürler, o dönemin sosyal hayatı, sanat anlayışı ve sembolizmi hakkında önemli bilgiler veriyor. Tekin, mühürlerde figüratif öğeler yerine geometrik desenlerin kullanıldığını ve bunun bireysellikten çok toplumsallığı yansıttığını vurguladı. "Mühürler, ticari malzemelerin mülkiyetini sağlamak için kullanılıyor olabilir; ancak geometrik desenlerin de başka sembolik anlamları olduğuna inanıyoruz" dedi.
Kazılarla İlgili Gelecek Vizyonu
Doç. Dr. Tekin, Domuztepe Höyüğü’nün sadece geçmişe değil, gelecek kazılarda da önemli kanıtlar sunacağına dikkat çekti. "Göbeklitepe ve çağdaşlarından sonra ne olduğu sorusuna burada yanıt bulabiliriz. Domuztepe, bu dönemin sırlarını çözecek potansiyele sahip" diyen Tekin, bu höyüğün Göbeklitepe'den Sümer'e uzanan tarihi süreçte çok önemli bir bağlantı noktası olduğunu belirtti.
Kazılarla birlikte yapılan kemik ve botanik analizler, höyüğün zengin bir organik malzeme deposu olarak kullanıldığını da ortaya koydu. Bu analizler sayesinde dönemin tarım, iklim ve yaşam koşulları hakkında daha fazla bilgi edinilmesi bekleniyor.
Domuztepe Höyüğü’nde yapılan kazılar, tarihin derinliklerine ışık tutmaya ve insanlığın geçmişine dair önemli keşifler sunmaya devam ediyor.