Yumurtalık kanseri, Türkiye’de kadınlarda en sık görülen 7. kanser türü olarak dikkat çekiyor. Özellikle genetik faktörlerin etkisiyle gelişen bu kanser türünde, BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları önemli bir risk faktörü oluşturuyor. Günümüzde bu genetik mutasyonlara karşı koruyucu tedavi yaklaşımları geliştirilerek, hastaların kanser riskini önemli ölçüde azaltmak ve yaşam kalitelerini artırmak mümkün oluyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlker Kahramanoğlu, yeni yöntemlerin avantajlarını detaylandırdı.
BRCA1 ve BRCA2 Genlerinin Önemi
BRCA1 ve BRCA2 genleri, DNA onarımını kontrol eden tümör baskılayıcı genlerdir. Bu genlerdeki mutasyonlar, özellikle meme ve yumurtalık kanseri riskini artırmaktadır. BRCA mutasyonu taşıyan kadınlar, 35 yaşından itibaren kanser riskine karşı özellikle dikkatli olmalıdır. Bu mutasyonlar, kadınların %60-80’inde meme veya yumurtalık kanseri gelişmesine yol açabilir.
Kanser Riskini Belirlemek İçin Genetik Testler
Ailesinde meme veya yumurtalık kanseri öyküsü olan kişilere BRCA1 ve BRCA2 mutasyonlarını tespit etmek amacıyla genetik testler yapılması önerilmektedir. Bu testler sayesinde, risk altında olan bireylere koruyucu tedavi ve cerrahi müdahale planlanabilmektedir. Prof. Dr. Kahramanoğlu, test sonuçlarına göre hastalara özel risk değerlendirmesi yapıldığını ve koruyucu cerrahilerin önerildiğini vurguladı.
Tüplerin Alınmasıyla Kanser Riski %70-80 Azalıyor
Yumurtalık kanserlerinin çoğu, tüplerin uç kısmından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle yeni yöntemde, çocuk sahibi olmayı tamamlayan kadınlarda 30’lu veya 40’lı yaşların başında yalnızca tüplerin alınması önerilmektedir. Tüplerin alınması, yumurtalık kanseri riskini %70-80 oranında azaltırken erken menopoz riskini de ortadan kaldırmaktadır.
Yeni yöntemin avantajları:
- Erken menopoz riski ortadan kalkar: Tüplerin alınması, yumurtalıkların hormon üretimine devam etmesini sağlar ve menopoz belirtilerini geciktirir.
- Hormonlardan faydalanma süresi uzar: Yumurtalıklar 10 yıl daha hormon salgılamaya devam ederek kemik erimesi ve cilt yaşlanması gibi sorunları geciktirir.
- İki aşamalı cerrahi: İlk aşamada tüpler, ilerleyen yıllarda ise yumurtalıklar alınarak kanser riski tamamen ortadan kaldırılır.
Cerrahi Müdahale ve İyileşme Süreci
Bu koruyucu cerrahiler laparoskopik yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Prof. Dr. Kahramanoğlu, “Tüplerin veya yumurtalıkların alınması işlemi son derece basittir ve ortalama 10-15 dakikada tamamlanır. Hastalar kısa sürede iyileşmekte ve hafif ağrılar dışında ciddi bir sorun yaşamamaktadır” dedi.
Angelina Jolie Örneği: Koruyucu Tedaviyle Kanser Önlenebilir
Dünyaca ünlü oyuncu Angelina Jolie, BRCA1 mutasyonuna sahip olduğu için hem memelerini hem de yumurtalıklarını aldırarak bu tedavi yöntemine öncülük eden isimlerden biridir. Jolie’nin örneğinde olduğu gibi, bu tedavi yöntemi sayesinde birçok kadının kanser riski ortadan kaldırılabilmektedir.
Genetik Test ve Erken Müdahale Hayat Kurtarıyor
Sonuç olarak, yumurtalık kanserinin erken tespit edilmesi ve koruyucu cerrahilerle önlenmesi mümkün hale gelmiştir. Ancak bu süreçte hastaların genetik test yaptırmaları ve uzman doktorlarla düzenli kontrollerini sürdürmeleri büyük önem taşımaktadır. Prof. Dr. Kahramanoğlu, "Bu tedavi yöntemleri sayesinde hem hastalarımızın yaşam süresini uzatıyor hem de yaşam kalitelerini artırıyoruz. Kadınların bu konuda bilinçlenmeleri ve gerekli testleri zamanında yaptırmaları çok önemli" diyerek sözlerini tamamladı.