Gümüşhane Üniversitesi Tarih Anabilim Dalında Yüksek Lisans yapan ve aynı zamanda bölgenin çevre sorunlarıyla yakından ilgilenen okul müdürü Emre Tuncay, konuyla ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Tuncay, “Bugün itibariyle Gümüşhane Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nden, maden ruhsatının iptal edildiğini öğrendik. Bu, köyümüz ve bilim dünyası için büyük bir zaferdir” diyerek fosil yataklarının korunmasının önemini vurguladı.
Geçen yıl başlattıkları mücadelenin ayrıntılarını paylaşan Tuncay, “Valilik ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvurduk, ardından Trabzon Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’ne yönlendirildik. 19 Ekim 2023 tarihinde bölgeye gelen ekip, fosiller üzerinde kapsamlı bir inceleme yaparak, bölgenin sit alanı olarak tescillenmesi gerektiğini belirtti. Bu fosiller, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyor ve bölgemizi doğal bir laboratuvar haline getiriyor” dedi.
Tuncay, köylerinin biyolojik çeşitliliğine dikkat çekerek, “Bölgemiz, 2877 bitki türüyle Türkiye’nin en zengin alanlarından biridir. Bu bitkilerden 291’i endemik olup, korunması gereken türler arasında yer alıyor. Gökdere’nin ormanları ve yaylaları, yalnızca Türkiye değil, dünya için de büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Bilim dünyasına ve çevrecilere çağrıda bulunan Tuncay, “Üniversite öğrencilerini, akademisyenleri ve ilgili kurumları köyümüze davet ediyoruz. Buradaki doğal zenginliklerin korunması için el birliğiyle çalışmalıyız” diyerek, çevreyi koruma konusundaki kararlılıklarını dile getirdi.
Tuncay, “Geçtiğimiz günlerde, Jeolojik Miras Derneği ve UNESCO’nun ortaklaşa düzenlediği çalıştayda, köyümüzdeki fosil yatağı, Türkiye’nin en değerli 60. jeolojik mirası olarak seçildi. Bu, yalnızca bizim için değil, ülkemizin jeolojik ve doğal zenginlikleri açısından da büyük bir onurdur. Bu çalıştayda, Pamukkale Travertenleri ve Nevşehir Kapadokya gibi dünya çapında tanınan doğal miraslarımızla aynı listede yer almak, köyümüzün ve bölgemizin sahip olduğu değeri bir kez daha gözler önüne sermektedir. Fosillerin bulunduğu bu bölge, yalnızca jeolojik açıdan değil, kültürel ve turizm açısından da büyük bir potansiyele sahip. Burası adeta doğal bir müze niteliğindedir ve bu mirasın gelecek nesillere aktarılması için elimizden geleni yapmaya kararlıyız. Doğa ve tarih meraklıları için bu bölgenin koruma altına alınması, ülkemizin kültür turizmine de önemli katkılar sağlayacaktır. UNESCO’nun bu değerimizi tanıması, uluslararası alanda daha fazla ilgi çekmemize yardımcı olacak ve köyümüzü, doğaseverler ve bilim insanları için bir cazibe merkezi haline getirecektir. Gümüşhane’nin bu tarihi zenginliği, geleceğe miras kalması gereken bir değerdir. Ancak, bu değerlerin madenlerin insafına bırakılmaması için toplumun tüm kesimlerinin elini taşın altına koyması gerekiyor. Gökdere’de fosillerin bulunduğu bu alan, yalnızca doğanın değil, insanlığın ortak mirası olarak korunmalı” dedi. BHA