İSTANBUL (AA) - ABD'de ölen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen hakkında İstanbul'da açılmış çok sayıda dava ve yakalama kararı bulunuyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün eylemlerine ilişkin açılan birçok davada 1 numaralı sanık olan elebaşı Fetullah Gülen'in dosyaları, firari olması nedeniyle ayrıldı. Mahkemeler diğer sanıklar hakkında hüküm verirken, ABD'de yaşayan Gülen'in yargılanmasına devam edilebilmesi için Türkiye'ye getirilmesi bekleniyordu.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, FETÖ mensubu dönemin özel görevli savcıları tarafından 7 Şubat 2012'de o dönem MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu bazı kamu görevlilerinin ifadeye çağırılması, örgütün Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı açıktan giriştiği ilk operasyon olarak tanımlandı.
FETÖ'nün 7 Şubat MİT kumpasına ilişkin iddianamede, örgütün Türkiye Cumhuriyeti'nin "çözüm süreci"nde yürüttüğü politikalardan dolayı MİT'i, terör örgütü PKK ile ilişki içindeymiş gibi göstermeye çalıştığı kaydedildi.
MİT kumpasına ilişkin örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile örgüt mensubu polisler, hakim ve savcılar yargılandı. Davanın 1 numaralı sanığı Fetullah Gülen'in dosyası firari olması nedeniyle ayrılırken, diğer sanıklar hakkında hüküm verildi.
İlk yakalama kararı
Gülen hakkında tutuklamaya yönelik ilk yakalama kararı, İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğince 14 Aralık 2014'te verildi.
Bu karar, 2009 yılında "Tahşiyeciler"e yapılan operasyonun FETÖ'nün kurgusu ve kumpası olduğu iddiası üzerine yürütülen soruşturma kapsamında çıkarıldı.
Başsavcılığın talebini değerlendiren hakimlik, Gülen hakkında "terör örgütü kurma veya yönetme", "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ile "iftira" suçlarından gıyaben tutuklamaya yönelik yakalama kararının çıkarılmasına karar verdi.
Bu soruşturma sonucunda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada Gülen'in 19 yıldan 34 yıla hapsi istendi ancak firari olduğu için dosyası ayrıldı.
17-25 Aralık darbe girişimi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Aralık ve 25 Aralık 2013'te emniyet ve yargıdaki FETÖ mensuplarının darbe girişimine ilişkin de davalar açtı.
Emniyetteki FETÖ mensuplarına yönelik 22 Temmuz 2014'de başlayan operasyonlarda çok sayıda emniyet müdürü ve polis gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olan İrfan Fidan, 17 Aralık kumpasına ilişkin 621 sayfalık iddianame hazırlayarak, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Birçok FETÖ iddianamesinde olduğu gibi bu davanın da 1 numaralı sanığı FETÖ elebaşı Fethullah Gülen oldu. Gülen ile eski emniyet müdürlerinin de aralarında olduğu sanıklar, "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, gizliliğin ihlali" suçlarından yargılandı.
25 Aralık kumpas soruşturmasına ilişkin de Gülen'in yine bir numaralı sanık olduğu 71 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, FETÖ için "Kökü dışarıda, devletin kılcallarına kadar sızmış, devlete kastetmiş bir ihanet örgütüdür." ifadesi dikkati çekti.
Bu davada Gülen'in ayrılan dosyası ise İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde bulunuyor.
Yasa dışı dinlemeler, "Selam Tevhid" ve "şike" kumpasları
İstanbul, Tekirdağ ve Edirne emniyet müdürlükleri bünyesinde bulunan istihbarat şube müdürlüklerinde FETÖ'nün "casusluk ve yasa dışı dinleme" yapmasına ilişkin soruşturmada da Fethullah Gülen ile aralarında eski emniyet müdürlerinin bulunduğu 143 polis "sanık" olarak yer aldı.
FETÖ'nün "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik firari sanıklar Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürlerinin de yer aldığı 90 sanığın yargılandığı dava 16 Aralık 2020'de karara bağlandı. Bu davada da Gülen'in yargılanmasına devam edilebilmesi için yakalanması beklenirken, diğer sanıklar hakkında hükümler verildi.
"Futbolda şike" soruşturmasında FETÖ'nün "kumpas" kurduğu iddiasıyla açılan davada da örgütün elebaşı Gülen, 1 numaralı sanık olarak yer aldı.
Bu davada Gülen'in, "kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek", "özel hayatın gizliliğini ihlal etmek", "resmi belgede sahtecilik", "iftira", "iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olma" ve "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçlarından 35 yıldan 85 yıla kadar hapsi istendi.
BDDK ve TUSKON davaları
FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı "ByLock" kullandıkları tespit edilen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) çalışanı 26 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, Gülen 1 numaralı firari sanık olarak yer aldı.
İddianamede, Gülen'in talimatıyla örgüt mensuplarının kripto haberleşme programını kullanmaya başladıkları kaydedildi.
FETÖ'nün iş dünyası yapılanmasına yönelik elebaşı Fetullah Gülen ile kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay'ın da aralarında bulunduğu 35 kişi hakkında dava açıldı.
Firari sanık Fetullah Gülen ile diğer sanıklar hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlarından ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar, "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" suçundan da ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi.
Dink cinayetine ilişkin 3. iddianamede Gülen sanık oldu
Gazeteci Hrant Dink'in, 19 Ocak 2007'de genel yayın yönetmeni olduğu Şişli'deki Agos gazetesinin önünde öldürülmesinde FETÖ bağlantısını ortaya çıkaran en kapsamlı soruşturması 24 Nisan 2017'de tamamlandı.
Savcılığın iddianamesinde, FETÖ elebaşı Gülen ve örgüt üyeleri ile dönemin jandarma görevlileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 8'i firari 51 şüpheli yer aldı.
Aralarında iş adamları, milletvekilleri ve gazetecilerin bulunduğu 59 kişiyi FETÖ'nün yasa dışı dinlemesine ilişkin yürütülen soruşturma sonucu 45 sanık hakkında dava açıldı. Davanın 1 numaralı sanığı Fetullah Gülen'in çok sayıda suçtan hapisle cezalandırılması istendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından 31 Mayıs 2011'de Kırklareli'nde kaçırılan, 18 Haziran 2011'de de Düzce Akçakoca açıklarında cesedi bulunan gazeteci Haydar Meriç'in ölümüne ilişkin de soruşturma yürüttü. Gülen, bu soruşturmanın firari şüphelisiydi.
Ergenekon kumpası
Kapatılan dönemin özel görevli İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Cezaevi'nde görülen Ergenekon davasında, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un da aralarında olduğu birçok kişiye kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin de soruşturma açıldı.
FETÖ elebaşı Gülen hakkında, Ergenekon kumpasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma devam ediyor.
15 Temmuz yargılaması
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki askeri darbe girişimine ilişkin İstanbul'da açılan ana darbe davası 17 Nisan 2018'de karara bağlandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bu davada da Gülen'in dosyası, firari olması nedeniyle ayrıldı, diğer sanıklar hakkında hükümler verildi.
Muhabir: Zeynep Yeşildal