GENEL

Eğitimciler, Türkiye'nin TIMSS'teki başarısını "sıçrama" olarak değerlendirdi

Türkiye'nin TIMSS 2023'te fen ve matematik alanında gösterdiği yükselişi "sıçrama" olarak değerlendiren uzmanlar, bu başarıda Milli Eğitim Bakanlığının 2023 Eğitim Vizyonu'nun büyük payı olduğunu belirtti.

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - Uluslararası Eğitim Başarılarını Değerlendirme Kuruluşunca 4 yılda bir gerçekleştirilen, 4'üncü ve 8'inci sınıf düzeyindeki öğrencilerin matematik ve fen alanlarındaki başarılarının değerlendirildiği Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) 2023 sonuçları, 4 Aralık'ta tüm dünyayla eş zamanlı açıklandı.

  • Türkiye, TIMSS 2023'te matematik ve fen alanlarında gelişme gösteren 5 ülkeden biri oldu

Türkiye'den toplam 282 okul ve 9 bin 466 öğrencinin yer aldığı TIMSS 2023'te Türkiye'nin tüm sıralamalardaki yeri yükseldi. Sonuçlara göre, Türkiye'nin matematik ve fen bilimleri alanında 4 ve 8'inci sınıf üst ve ileri yeterlik düzeyine sahip öğrenci oranları arttı.

Ayrıca Türkiye, 4'üncü sınıf fen bilimleri alanında OECD ülkeleri arasında ikinci, bu alandaki ortalama puanıyla tüm Avrupa ülkeleri arasında da birinci sıraya yerleşti.

"Üst ve ileri düzey yetkinlik gösteren öğrenci oranlarımızın yüzde 5 ila 18'e kadar artması dikkat çekici"

Sonuçları AA muhabirine değerlendiren İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Lokman Akbay, TIMSS'in Türkiye için çeyrek asırlık bir hikaye olduğunu söyledi.

Bu hikaye içerisinde en büyük başarının 2023'teki sınavlarda yakalandığını belirten Akbay, "Hem fen hem de matematik yeterliliklerinin ciddi oranda artış gösterdiği, katılımcı ülkeler ve özellikle OECD ülkeleri arasında sıralamamızda büyük sıçramaların görüldüğü 2023 sonuçları, her iki eğitim seviyesinde ve alanda öğrencilerimizin başarı puan ortalamasının bu sınavlar için ölçek orta noktası kabul edilen 500 baraj puanının üzerinde kalması oldukça memnuniyet vericidir. Sıralamalardaki yükselişle birlikte üst ve ileri düzey yetkinlik gösteren öğrenci oranlarımızın da çeşitli sınıf ve ders alanlarında yüzde 5 ila 18'e kadar artış göstermesi dikkat çekicidir." değerlendirmesinde bulundu.

Akbay, fen alanındaki başarı artışının daha yüksek olduğuna dikkati çekerek, "Matematik ve fen bilgisinde biyoloji alanının hala geliştirilmeye açık olduğu görülmektedir. Ancak tüm puan dallarında ileri üst ve ileri yeterliğe sahip öğrenci oranlarında ciddi artışlar olduğunu görmek çok önemli. TIMSS gibi üst düzey düşünebilme ve problem çözme becerilerine odaklanan uluslararası sınavlarda, biz de 'iş yeterliliği' olarak ifade edebileceğimiz yeterlilikleri öğrencilerimize kazandırma noktasında başarı katettiğimizi görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Başarıda payı olan etkenler

Doç. Dr. Akbay, 2023'te sınava giren öğrencilerin, önceki 4 yıllık eğitim hayatlarında Kovid-19 salgını sürecini yaşadıklarını, bu süreçte başlayan eğitimde teknoloji entegrasyonu atılımının bu başarıda payı olduğunu dile getirdi.

MEB'in 2023 Eğitim Vizyonu'na değinen Akbay, "Bu vizyon çerçevesinde baktığımızda çok yönlü ve bağımsız düşünce yeteneğiyle donanmış, yeteneklerini üst düzeyde kullanabilen, dünya çocuklarıyla yarışabilen yetkin çocuklar yetiştirmeye yönelik programlar hazırlamak, çocuklara yaratıcılığı teşvik edecek ve üst düzey öğrenim becerilerinin gelişimini sağlayacak çoklu kaynaklar sunabilmek, çocuğun gelişimini ve öğrenmesini destekleyen bir ölçme değerlendirme sistemi oluşturmak gibi eğitim programlarına ve eğitimde kullanılacak materyallere ve ölçme değerlendirme süreçlerine dönük amaçlarımız vardı. Bu amaçlar çerçevesinde atılan adımların da faydalı olduğu bu sonuçlarda görülmüştür." diye konuştu.

Akbay, bu başarıda öğretmenlere yönelik eğitim programlarının ve ölçme değerlendirme süreçlerine dair aldıkları hizmet içi eğitim etkinliklerinin de payı olduğunu vurguladı.

Okul öncesi eğitimin ilerleyen eğitim süreçlerinde öğrencinin başarısını artırmaya yönelik etkisinin yapılan akademik çalışmalarla ortaya konulduğunu belirten Akbay, "Ülkemizde giderek artan okul öncesi eğitime katılım oranına paralel olarak TIMSS sonuçlarında başarıda artış olması da tesadüf olmasa gerek." dedi.

Doç. Dr. Akbay, TIMSS 2023'e 6 Şubat depremleri dolayısıyla o bölgedeki öğrencilerin katılamadığını, bu öğrencilerin bu sınava katılamamış olmasının sonuçları nasıl etkilediği üzerinde durmak gerektiğini ifade etti.

TIMSS'in raporunda Türkiye'ye yönelik bu sonuçların trend analizinde kullanılmasının çok doğru olamayacağına dair bir uyarı bulunduğunu aktaran Akbay, ülkede bu sınava katılan öğrenci örnekleminin sürekli değiştiğine dair bir endişenin de rapora işlendiğini, bu iki hususun dikkatle irdelenmesi gerektiğini söyledi.

"Sıralamaya baktığımız zaman oldukça olumlu, güzel bir tablo bizi karşılıyor"

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Yıldız ise Türkiye'deki eğitim sisteminin bir yansıması olarak öğrenci yaş ortalaması, alan bilgisi durumu ve kazanımlar dikkate alındığında, 2019 ve 2023 TIMSS'te 4'üncü sınıf düzeyindeki sınava Türkiye'deki 5'inci sınıf öğrencilerinin katıldığını aktardı.

Türkiye'de 12 bölge üzerinden tabakalı küme örnekleme yöntemiyle örneklerin oluşturulduğunu, buna 6 Şubat depremlerinden etkilenen 10 ilin dahil edilmediğini belirten Yıldız, "2019 ile 2023 sonuçlarını karşılaştırdığımız zaman Türkiye'nin hem fende hem de matematikte, hem 4'üncü hem de 8'inci sınıf düzeyinde gayet güzel bir ilerleme kaydettiğini görüyoruz. Bu ülkemiz adına oldukça mutluluk verici bir durum." dedi.

TIMSS sonucuna bakarak bir ülkenin çok başarılı ya da çok başarısız olduğunu ifade etmenin doğru olmayacağını dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:

"4'üncü sınıf matematik düzeyinde 58 ülke arasında geçen TIMSS sonuçlarında 23'üncüyken, bu TIMSS sonuçlarında 8'inci sıraya yükseldik. 4'üncü sınıf fen de ise yine 58 ülke arasında önceki TIMSS sonuçlarına göre 19'uncu sıradayken, şimdi 4'üncü sıraya çıktık. Matematik ve feni Avrupa bazında değerlendirdiğimiz zaman 4'üncü sınıf düzeyinde matematikte Avrupa'da 2'inci, fende 1'inci sıradayız. 8'inci sınıfa baktığımız zamansa fen ve matematikte geçen yıl 39 ülkenin sınava dahil edildiğini görüyoruz. Matematikte 20'nci iken bu yıl 13'e, fende ise 15'inciyken önceki TIMSS'te, bu sefer 7'nci sıraya yükseldik. Avrupa olarak baktığımız zaman da 8'inci sınıf düzeyinde matematikte 7'nci, fende ise 3'üncü Avrupa ülkesiyiz. Sıralamaya baktığımız zaman oldukça olumlu, güzel bir tablo bizi karşılıyor."

"4'üncü sınıftaki yükseliş, 8'inci sınıfa nazaran çok daha fazla"

Doç. Dr. Yıldız, TIMSS sonuçlarında cinsiyet, öğrenme alanları gibi birçok değişken olduğuna işaret ederek, 4'üncü sınıf matematik düzeyinde erkeklerin kızlara nazaran daha başarılı olduklarını ancak matematik 8'inci, fen 4'üncü ve 8'inci sınıf için kız ve erkek öğrenciler arasında anlamlı düzeyde puan farkı olmadığını aktardı.

TIMSS'in sorularda yeterlilik düzeylerini ileri, üst, alt ve düşük olarak belirlediğini, bu noktada Türkiye açısından önemli sonuçlar olduğunu dile getiren Yıldız, ileri düzeydeki öğrenci yüzdesinin Türkiye'de matematik 4'üncü sınıf için yüzde 24, birinci olan Singapur'da yüzde 49 olduğunu, matematik 8'inci, fen 4'üncü ve 8'inci sınıf düzeylerinde, yine ileri düzeyde öğrencilerin yüzdesinin üst sıralardaki ülkelere göre belirgin şekilde daha düşük düzeyde olduğunu kaydetti.

Fen ve matematikte 8'inci sınıf düzeyindeki incelemelerde puanların 4'üncü sınıf düzeylerine göre daha düşük olduğunu belirten Yıldız, "4'üncü sınıfta da 8'inci sınıfta da yükseliş var ama 4'üncü sınıftaki yükseliş, 8'inci sınıftaki yükselişe nazaran çok daha fazla. Öğrenciler 4'üncü sınıf düzeyinde hızlı bir ilerleme kaydederken, ortaokul sürecine geçtiği zaman ilerleme hızının düştüğünü, ivmenin yavaşladığını görüyoruz. Bu da ortaokul düzeyinde öğrencileri daha fazla desteklememiz, öğretim süreçlerine yönelik daha zengin ortamlar oluşturmamız gerektiğiyle ilgili bize mesajlar vermekte." değerlendirmesini yaptı.

Yıldız, bu gurur verici tabloda genç, dinamik ve öğrenmeye açık öğretmen kadrosu ile ilgili öğrencilerin ve özverili velilerin tetikleyici rolleri olduğunu sözlerine ekledi.


Muhabir: Zeynep Rakipoğlu