BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ve haber müdürleriyle iftar yemeğinde bir araya geldi. Burada konuşan Destici, "Terörle mücadele konusunda BBP'nin ilkesel bir duruşu var; biz kurulduğumuzdan bu yana aynı durduğumuz noktadayız. O da; terörle, teröristle müzakere olmaz, mücadele edilir. Mücadele edilerek, terör bitirilir. Mücadele niye bitirilmemiş 40 yıl? Maalesef Türkiye 40 yıllık serüven içerisinde hiçbir zaman terörün tüm unsurlarına karşı topyekun mücadele etmedi. Dağda, teröristlere karşı ciddi mücadele verildiği dönemlerde bile Mecliste terör uzantıları, terör propagandası yaptılar. Biz durduğumuz yerdeyiz, şu anda Türkiye'de PKK'nın bir varlığının kalmadığını herkes biliyor. Esas mesele Suriye'nin kuzeyi ve Irak'ın kuzeyi. Abdullah Öcalan'ın çağrısı okunduktan sonra hem Kandil'den hem Suriye'nin kuzeyinden gelen açıklamalar, bu çağrının sadece PKK'yı kapsadığını PYD/YPG'yi kapsamadığını söylediler. Biz iç cephemizi güçlendirmeliyiz ama iç cephemizi kimlerle güçlendireceğiz; vatan kavramının etrafında birleşenlerle, buluşanlarla güçlendireceğiz. Vatan olgusuna inanmayan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bayrağının altında bir ve beraber yaşama iradesi ortaya koymayanlarla iç cephe güçlendirilmez, tam tersine zayıflatılır. 1915'te tehcir olmasaydı, biz Kurtuluş Savaşı'nı veremezdik. Sakarya Meydan Muharebesi'ni kazanamazdık. Çünkü Kazım Karabekir Paşa komutasındaki Doğu Ordusu, orada 50- 60 bin kişilik Ermeni çetesi varken o bölgeyi bırakıp gelemezdi. Terörü bitireceğiz ama mücadeleyle" diye konuştu.

'İMAMOĞLU'NUN USULSÜZ BİR EĞİTİM SÜRECİ VAR'

Destici, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adaylığı ve diploma süreci ile ilgili soruya, "Ekrem İmamoğlu, İstanbul Belediye Başkanlığı'nı bıraktı, şu anda belediye başkanlığı yapmıyor. CHP'nin önseçimine katılan tek cumhurbaşkanı adayı oldu. Cumhurbaşkanı adaylığını cebine koymuş gibi gözüküyor. Ben seçimin 2027 Kasım'ında yapılacağını düşünüyorum, en az 2,5- 3 yıl varken adaylığının netleşmiş olmasının iki sebebi var. Birincisi, partisinden aday olabilecek diğer isimlerin önünü kesmekti onu yaptı, ikincisi de cumhurbaşkanı adaylığı zırhını giyerek bu davalardan kurtulmak. Usulsüz bir eğitim süreci var, hak etmediği şekilde bir nakil var. Dolayısıyla bütün bu süreçlerden de kendisini kurtarmak için böyle bir yola girdiğini düşünüyorum" yanıtını verdi.

Destici, bir gazetecinin 'Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış müzakerelerinin tamamlandığı haberi geldi. Türkiye ile Ermenistan arasında güven ortamı için hangi koşullar gerekiyor?' sorusunu şu şekilde yanıtladı:

"Tüm maddeler üzerinde uzlaşma sağlandığını öğrendim. Fakat Azerbaycan Dışişleri Bakanı'nın yaptığı açıklamaya göre Ermenistan Anayasası'nda birtakım değişiklikler gerekiyor. Çünkü Ermenistan anayasası doğrudan Azerbaycan topraklarının bir kısmını kendi toprağı olarak gösteriyor. Ermenistan anayasasında değişiklik yapılmadan ve bu saldırgan tutumlar değiştirilmeden tam anlamıyla bir anlaşma ve müzakere yapılmış sayılmaz. Ermenistan Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek istiyorsa, bunun yolu Azerbaycan ile yapacağı anlaşmadan geçiyor." (DHA)

Kaynak: DHA