Ekonomide temel olarak kullanılan sözcüklerin anlamlarını bilirsek finansal gelişmeleride daha rahat anlar gerek kendi bütçemizi ve gerekse yatırımlarınızı ve hatta uygulanan politikaları daha rahat kavrama ve yönetme imkanı bulabilirsiniz. 
Peki, günlük hayatta çok sık duyduğumuz kulağımızın aşina olduğu temel ekonomi terimleri ne anlama geliyor? Hep birlikte bakalım

2030 Hedefi 80 Gigavatsaat Kapasite 2030 Hedefi 80 Gigavatsaat Kapasite

Enflasyon

Enflasyon son aylarda çok sık kullandğımız kelimeler arasında yer alıyor. Aldığımız mal ve hizmet  fiyatlarının sürekli olarak  artmasıdır. 
Enflasyon sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların sürekli bir artış göstermesidir. Yani Mal ve hizmetlerin yıl içinde bir kez artması enflasyon değil ama her ay veya yıl içinde bir kaç kez artmasıdır. Örneğin aylık enflasyon oranının yüzde 63 olması, o ay içinde fiyatlar genel seviyesinin bir önceki aya göre yüzde 63 oranında arttışını gösterir. Yıllık enflasyonun yüzde 30 olması da, fiyatların bir önceki yıla göre ortalama yüzde 30 oranında arttışını gösterir.  
Enflasyonun düşmesi; fiyatların düşmesi, insanların alım gücünün artması, gelirlerinin yükselmesi demek değildir. Enflasyonun dümesi, fiyatların daha az artması, insanların alım güçlerinin daha az azalması anlamına gelir.
Enflasyon oranı, TÜİK tarafından yayımlanan Tüketici Fiyat Endeksi ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi üzerinden ölçülür.​
ENFLASYON: Kısaca fiyatların genel seviyesinin sürekli olarak artmasıdır.
TÜFE (tüketici fiyat endeksi): Tüketici tarafından satın alınan mal ve hizmetlerin 
fiyatlarındaki değişiklikleri ölçer.
TEFE (toptan eya fiyat endeksi): Ekonomide üretim faaliyetinde yer alan maddelerin fiyatlarındaki değişiklikleri toptancı aamasında ölçer.
Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE): Ekonomide üretim sürecinde girdi olarak kullanılan maddelerin fiyatlarındaki değişimleri toptancı aşamasında ölçen endekstir. Buna göre ÜFE, tarım, balıkçılık, madencilik, imalat sanayi ve enerji sektöründeki (elektrik, gaz, su) ürünlerin fiyatlarındaki değişimleri ölçmektedir.
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) : ​Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), bir ülkede bir takvim yılı içerisinde üretilen nihai mal ve hizmetlerin parasal değeridir. 
Çekirdek Enflasyon: Uzun dönem fiyat hareketlerini yansıtan ve geçici nitelikteki göreli fiyat şoklarını dışlayan enflasyon oranıdır. Kullanımındaki amaç, fiyatlar genel seviyesindeki değişimi sürekli kılan unsurları tespit etmek ve buna uygun politikaları belirlemektir.
Deflasyon: Fiyatlar genel seviyesinde yaşanan sürekli düşüştür. Yani enflasyonun tersidir.
Dezenflasyon: Fiyat artış hızının azalması anlamına gelmektedir. Yüksek enflasyondan düşük enflasyona geçiş sırasında yaşanan düşen enflasyon sürecini ifade etmektedir.
Hiperenflasyon: Olağandışı yüksek enflasyon olarak tanımlanır. Uç durumlarda, ülkenin parasal sisteminin çöküşüne neden olabilir. En göze çarpan hiperenflasyon örneklerinden bir tanesi, 1923 yılında fiyatların bir ayda yüzde 2.500 oranında arttığı Almanya’da yaşanmıştır.

Devalüasyon: ​Devalüasyon, sabit kur rejiminde, ulusal paranın yabancı paralar karşısındaki değerinin azalması durumuna verilen isimdir.​
Stagflasyon: Bir ekonomide enflasyon ve işsizliğin bir arada yaşanması durumunu ifade eder. Bu durum, 1970’li yıllarda petrol fiyatlarında yaşanan artış ile birlikte ekonomik koşulların kötüleştiği endüstrileşmiş ülkelerde gözlenmiştir. 
Reeskont Oranı: Reeskontun kelime anlamı tekrar iskontodur. Reeskont, ticari bankaların iskonto ettikleri bir senedi, likidite sağlamak amacıyla merkez bankasında yeniden iskonto etmeleri anlamına gelmektedir. Bu işlemler için merkez bankası tarafından uygulanan faiz oranına ise reeskont oranı denilmektedir.
Sürünen Parite (Crawling Peg): Yerel para biriminin değerinin, belli aralıklarla küçük miktar ve sabit oranlarda veya seçili nicel göstergelerin değişimlerine bağlı olarak ayarlandığı kur rejimidir.
Konvertibilite : Bir ülke parasının, döviz piyasalarında başka bir ülke parası ile serbestçe
değiştirilebilmesi ve uluslararası ticari işlemlerde değişim aracı olarak kullanılabilmesidir.
İstihdam: Aktif igücü içindeki çalışan kısımdır.
Faiz: Parayı belli bir süre için bakasının kullanımına sunmanın bedelidir.
Reel Faiz: Ödünç para veren kişinin enflasyon düşüldükten sonra elde edeceği faiz kazancıdır.
Arz: Ekonomide üretilen ve piyasaya sunulan mal ve hizmetlerdir.
Talep: Ekonomik birimlerce mal ve hizmetleri satın alma isteşidir.
Para arzı: Belli bir dönemde ekonomide işlem ve yatırımlarda kullanılmaya hazır para
miktarının tümüdür.
Para Politikası Kurulu : Para Politikası Kurulu, enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde, para politikası kararlarının alındığı organdır. Para Politikası Kurulu, Başkanın başkanlığı altında, Başkan Yardımcıları, Banka Meclisi üyeleri arasından seçilen bir üye ve Başkanın önerisi üzerine müşterek kararla atanan bir üyeden oluşmaktadır.

Editör: Haber Merkezi - SK