Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1980 yılından bu yana yurt dışına kaçırılan 26 bin 665 tarihi eserin Türkiye'ye iadesini sağladı. 2024’te 1149, 2025’te ise 13 eser ana vatanına getirildi.
Türkiye, tarihi mirasına sahip çıkmaya devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, 1980 yılından bu yana yurt dışına kaçırılan kültür varlıklarını geri getirmek için 18 ülkede 162 çalışma gerçekleştirdi. Bu çabalar sonucu toplam 26 bin 665 eser Türkiye'ye kazandırıldı.
En Fazla Eser Almanya ve Hırvatistan’dan Geldi
Bakanlığın verilerine göre, en çok eserin iade edildiği ülkeler arasında Almanya, Hırvatistan, Bulgaristan, İngiltere, ABD ve Sırbistan yer aldı.
- Almanya’dan 8.670,
- Hırvatistan’dan 4.147,
- İngiltere’den 3.744,
- Bulgaristan’dan 3.061,
- ABD’den 2.618,
- Sırbistan’dan 1.865 eser Türkiye’ye getirildi.
2024’te 1149 Tarihi Eser Geri Getirildi
Geçtiğimiz yıl, kaçakçıların elinden kurtarılan 1149 tarihi eser ana vatanına döndü. Bu eserler arasında:
- Lidya medeniyetine ait 1055 sikke,
- Roma İmparatoru Septimius Severus’a ait bronz heykel başı,
- 2 bin 700 yıllık kırmızı boncuklu Bintepeler kolyesi,
- Sultan II. Abdülhamit’in koleksiyonunda yer alan Mustafa Dede imzalı Kur’an-ı Kerim gibi önemli kültürel varlıklar yer aldı.
2025’te 13 Eser Daha Türkiye’ye Döndü
Bu yıl da 13 eser Türkiye’ye getirildi. Kanada’da bir kişinin babasından miras kaldığını belirttiği testi, kandiller, pişmiş toprak kaplar ve pazubent Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde muhafaza altına alındı. Ayrıca:
- ABD’den bir lahit,
- İngiltere’den Adana Ulu Camii’nden çalınan 16. yüzyıla ait İznik çini karo iade edilerek, Ankara Etnografya Müzesi'ne teslim edildi.
Kaçırılan Eserler İçin Mücadele Sürüyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, yurt dışına kaçırılan eserlerin iadesi için çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirtti. Tarihi mirasa sahip çıkmak için uluslararası iş birlikleri ve hukuki süreçlerin titizlikle yürütüldüğü vurgulandı.
Türkiye’nin kültürel mirasını korumak adına yürütülen bu mücadele, tarihi eser kaçakçılığına karşı önemli bir adım olarak değerlendirilirken, ilerleyen dönemde daha fazla eserin ana vatanına dönmesi bekleniyor.